veneza`a yedehû feiẕâ hiye beyḍâü linnâżirîn.
Diyanet Isleri:
Musa, asasını yere atar atmaz apaçık bir yılan (ejderha) oluverdi; elini çıkardı, bakanlar bembeyaz olduğunu gördüler.
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Elini koltuğuna sokup çıkarınca bakanlar gördüler ki bembeyaz, parılparıl parlayan bir el.
2 Adem Uğur
Ve elini (cebinden) çıkardı. Birdenbire o da seyredenlere bembeyaz görünüverdi.
3 Ali Bulaç
(Bir de) Elini sıyırdı, o da anında bakanlara bembeyaz (görünüverdi).
4 Ali Fikri Yavuz
Bir de elini (koynundan) çıkardı ki, ne görsünler; seyredenlere, eli bembeyaz ışık saçıyor.
5 Celal Yıldırım
Ve elini (koynuna sokup) çıkarıverdi de o, bakanlara bembeyaz (ışık saçan, pırıl pırıl) oluverdi.
6 Diyanet Vakfı
Ve elini (cebinden) çıkardı. Birdenbire o da seyredenlere bembeyaz görünüverdi.
7 Edip Yüksel
Elini çıkardı, bakanlar için bembeyaz oluverdi.
8 Elmalılı Hamdi Yazır
Ve Musa elini koynundan çıkarıverdi, eli bembeyaz olmuş, bakanların gözünü kamaştırıyordu.
9 Fizilal-il Kuran
Ve elini yeninin altından çıkardı, bakanlar onun ak bir parıltı saçtığını gördüler.
10 Gültekin Onan
(Bir de) Elini sıyırdı, o da anında bakanlara bembeyaz (görünüverdi).
11 Hasan Basri Çantay
Elini çıkardı. Ne görsünler: O da temâşâ edenlere (ışıklar saçan) bembeyaz (bir el).
12 İbni Kesir
Elini çıkardı, ne görsün; o da bakanlara bembeyaz.
13 İskender Ali Mihr
Ve elini (göğsünden) çekip çıkardığı zaman bakanlar, onun (elinin) beyaz olduğunu (gördüler).
14 Muhammed Esed
Ve (sonra) elini yukarı kaldırdı: Oo! Bir de baktılar, bembeyaz, ışıl ışıl!
15 Muslim Shahin
Ve elini (cebinden) çıkardı. Birdenbire o da seyredenlere bembeyaz görünüverdi.
16 Ömer Nasuhi Bilmen
Ve elini (cebinden) çıkardı, o hemen bakanlar için bembeyaz (bir nûr) kesildi.
17 Rowwad Translation Center
Elini çıkardı. Ne görsünler! O bakanlara bembeyaz parlıyordu.
18 Şaban Piriş
Elini koynuna soktu. O şimdi bakanların (gözünü kamaştıran) bembeyaz bir el idi
19 Shaban Britch
Elini koynundan çıkardı. Birden o bakanların (gözünü kamaştıran) bembeyaz (bir el) oluverdi.
20 Suat Yıldırım
Bunun üzerine Mûsâ, asasını yere bırakıverdi, bir de ne görsün: o koskoca bir ejderha kesilmiş! Elini sıyırıp çıkardı, bir de ne görsün: Bakan kimseler için parlak mı parlak, ışık saçan bir el haline gelmiş! [20,18-22] {KM, Çıkış 4,2-8}
21 Süleyman Ateş
Ve elini (böğründen) çıkardı, birden o, bakanlar için, bembeyaz parlayan bir şey oldu.
22 Tefhim-ul Kuran
(Bir de) Elini sıyırdı, o da anında bakanlara bembeyaz (görünüverdi) .
23 Yaşar Nuri Öztürk
Elini çekip çıkardı; birden o el, bakanların önünde bembeyaz kesildi.