Skip to main content

فَسَلَٰمٌ
selam
لَّكَ
sana
مِنْ أَصْحَٰبِ
ashabından
ٱلْيَمِينِ
sağ

feselâmül leke min aṣḥâbi-lyemîn.

"Ey sağcılardan olan kişi, sana selam olsun!" denir.

Tefsir

وَأَمَّآ
ama
إِن
eğer
كَانَ
ise
مِنَ ٱلْمُكَذِّبِينَ
yalanlayıcılardan
ٱلضَّآلِّينَ
sapık

veemmâ in kâne mine-lmükeẕẕibîne-ḍḍâllîn.

Eğer, sapık yalancılardan ise,

Tefsir

فَنُزُلٌ
bir ziyafet
مِّنْ حَمِيمٍ
kaynar sudan

fenüzülüm min ḥamîm.

Ona kaynar sudan konukluk sunulur.

Tefsir

وَتَصْلِيَةُ
ve atılma (vardır)
جَحِيمٍ
cehenneme

vetaṣliyetü ceḥîm.

Cehenneme sokulur.

Tefsir

إِنَّ
elbette
هَٰذَا
budur işte
لَهُوَ
elbette o
حَقُّ
gerçek
ٱلْيَقِينِ
kesin

inne hâẕâ lehüve ḥaḳḳu-lyeḳîn.

Doğrusu kesin gerçek budur.

Tefsir

فَسَبِّحْ
öyleyse tesbih et
بِٱسْمِ
adını
رَبِّكَ
Rabbinin
ٱلْعَظِيمِ
büyük

fesebbiḥ bismi rabbike-l`ażîm.

Öyleyse çok büyük Rabbinin adını tesbih et.

Tefsir