fele-ḳteḥame-l`aḳabeh.
Ama o, zor geçidi aşmaya girişemedi.
vemâ edrâke me-l`aḳabeh.
O zor geçidin ne olduğunu sen bilir misin?
fekkü raḳabeh.
O geçit, bir köle ve esir azadetmek,
ev iṭ`âmün fî yevmin ẕî mesgabeh.
Yahut, açlık gününde, yakını olan bir öksüzü, yahut toprağa serilmiş bir yoksulu doyurmaktır.
yetîmen ẕâ maḳrabeh.
Yahut, açlık gününde, yakını olan bir öksüzü, yahut toprağa serilmiş bir yoksulu doyurmaktır.
ev miskînen ẕâ metrabeh.
Yahut, açlık gününde, yakını olan bir öksüzü, yahut toprağa serilmiş bir yoksulu doyurmaktır.
ŝümme kâne mine-lleẕîne âmenû vetevâṣav biṣṣabri vetevâṣav bilmerḥameh.
Sonra, inanıp birbirlerine sabır tavsiye edenlerden, merhametlilerden olmayı tavsiye edenlerden olmaktır.
ülâike aṣḥâbü-lmeymeneh.
İşte bunlar amel defterleri sağdan verilenlerdir.
velleẕîne keferû biâyâtinâ hüm aṣḥâbü-lmeş'emeh.
Ayetlerimizi inkar edenler, işte onlar amel defterleri sollarından verilenlerdir.
`aleyhim nârum mü'ṣadeh.
Onlar her yönden ateşle kapatılacaklardır.