Skip to main content

مَآ أَصَابَ
isabet etmez
مِن
hiçbir
مُّصِيبَةٍ
musibet
إِلَّا
dışında
بِإِذْنِ
izni
ٱللَّهِۗ
Allah'ın
وَمَن
ve kim
يُؤْمِنۢ
inanırsa
بِٱللَّهِ
Allah'a
يَهْدِ
doğruya iletir
قَلْبَهُۥۚ
onun kalbini
وَٱللَّهُ
ve Allah
بِكُلِّ
her
شَىْءٍ
şeyi
عَلِيمٌ
bilendir

mâ eṣâbe mim müṣîbetin illâ biiẕni-llâh. vemey yü'mim billâhi yehdi ḳalbeh. vellâhü bikülli şey'in `alîm.

Başa gelen hiçbir musibet Allah'ın izni olmaksızın olamaz; Allah'a kim inanırsa onun gönlünü doğruya yöneltir. Allah herşeyi bilendir.

Tefsir

وَأَطِيعُوا۟
o halde ita'at edin
ٱللَّهَ
Allah'a
وَأَطِيعُوا۟
ve ita'at edin
ٱلرَّسُولَۚ
Elçiye
فَإِن
eğer
تَوَلَّيْتُمْ
dönerseniz
فَإِنَّمَا
şüphesiz
عَلَىٰ
düşen
رَسُولِنَا
Elçimize
ٱلْبَلَٰغُ
duyurmaktır
ٱلْمُبِينُ
açıkça

veeṭî`ü-llâhe veeṭî`ü-rrasûl. fein tevelleytüm feinnemâ `alâ rasûline-lbelâgu-lmübîn.

Allah'a itaat edin; eğer bundan yüz çevirirseniz bilin ki Peygamberimize düşen apaçık tebliğdir.

Tefsir

ٱللَّهُ
Allah (ki)
لَآ
yoktur
إِلَٰهَ
tanrı
إِلَّا
başka
هُوَۚ
O'ndan
وَعَلَى
ve
ٱللَّهِ
Allah'a
فَلْيَتَوَكَّلِ
dayansınlar
ٱلْمُؤْمِنُونَ
mü'minler

allâhü lâ ilâhe illâ hû. ve`ale-llâhi felyetevekkeli-lmü'minûn.

Allah vardır, O'ndan başka tanrı yoktur. İnananlar yalnız Allah 'a güvensinler.

Tefsir

يَٰٓأَيُّهَا
ey
ٱلَّذِينَ
kimseler
ءَامَنُوٓا۟
inanan(lar)
إِنَّ
şüphesiz
مِنْ أَزْوَٰجِكُمْ
eşlerinizden (bazıları)
وَأَوْلَٰدِكُمْ
ve çocuklarınızdan
عَدُوًّا
düşmandır
لَّكُمْ
size
فَٱحْذَرُوهُمْۚ
onlardan sakının
وَإِن
ama
تَعْفُوا۟
affederseniz
وَتَصْفَحُوا۟
ve hoşgörürseniz
وَتَغْفِرُوا۟
ve bağışlarsanız
فَإِنَّ
muhakkak ki
ٱللَّهَ
Allah (da)
غَفُورٌ
bağışlayandır
رَّحِيمٌ
esirgeyendir

yâ eyyühe-lleẕîne âmenû inne min ezvâciküm veevlâdiküm `adüvvel leküm faḥẕerûhüm. vein ta`fû vetaṣfeḥû vetagfirû feinne-llâhe gafûrur raḥîm.

Ey inananlar! Eşleriniz ve çocuklarınızdan size düşmanlık edenler olur, onlardan sakının; ama, siz affeder, suçlarını örter ve bağışlarsanız bilin ki Allah da bağışlar ve acır.

Tefsir

إِنَّمَآ
elbette
أَمْوَٰلُكُمْ
mallarınız
وَأَوْلَٰدُكُمْ
ve evladlarınız
فِتْنَةٌۚ
bir imtihandır
وَٱللَّهُ
Allah ise
عِندَهُۥٓ
O'nun yanındadır
أَجْرٌ
ödül
عَظِيمٌ
büyük

innemâ emvâlüküm veevlâdüküm fitnetün. vellâhü `indehû ecrun `ażîm.

Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız bir imtihandır. Büyük ecir ise Allah katındadır.

Tefsir

فَٱتَّقُوا۟
öyle ise korkun
ٱللَّهَ
Allah'tan
مَا ٱسْتَطَعْتُمْ
gücünüz yettiği kadar
وَٱسْمَعُوا۟
ve dinleyin
وَأَطِيعُوا۟
ve ita'at edin
وَأَنفِقُوا۟
ve infak edin
خَيْرًا
en hayırlı olanı
لِّأَنفُسِكُمْۗ
kendiniz için
وَمَن
ve kim
يُوقَ
korunursa
شُحَّ
cimriliğinden
نَفْسِهِۦ
nefsinin
فَأُو۟لَٰٓئِكَ
işte
هُمُ
onlar
ٱلْمُفْلِحُونَ
başarıya erenlerdir

fetteḳu-llâhe me-steṭa`tüm vesme`û veeṭî`û veenfiḳû ḫayral lienfüsiküm. vemey yûḳa şüḥḥa nefsihî feülâike hümü-lmüfliḥûn.

Allah'a karşı gelmekten gücünüzün yettiği kadar sakının, buyruklarını dinleyin, itaat edin; kendinizin iyiliğine olarak mallarınızdan sarfedin; nefsinin tamahkarlığından korunan kimseler, işte onlar saadete erenlerdir.

Tefsir

إِن
eğer
تُقْرِضُوا۟
borç verirseniz
ٱللَّهَ
Allah'a
قَرْضًا
bir borçla
حَسَنًا
güzel
يُضَٰعِفْهُ
onu kat kat yapar
لَكُمْ
sizin için
وَيَغْفِرْ
ve bağışlar
لَكُمْۚ
sizi
وَٱللَّهُ
Allah
شَكُورٌ
karşılık verendir
حَلِيمٌ
halimdir

in tuḳriḍü-llâhe ḳarḍan ḥaseney yüḍâ`ifhü leküm veyagfir leküm. vellâhü şekûrun ḥalîm.

Eğer Allah'a güzel bir ödünç takdiminde bulunursanız, onu sizin için kat kat yapar ve sizi bağışlar; Allah, şükrün karşılığını verendir; Halim'dir.

Tefsir

عَٰلِمُ
bilendir
ٱلْغَيْبِ
görünmeyeni
وَٱلشَّهَٰدَةِ
ve görüneni
ٱلْعَزِيزُ
azizdir
ٱلْحَكِيمُ
hakimdir

`âlimü-lgaybi veşşehâdeti-l`azîzü-lḥakîm.

Görüleni görülmeyeni bilendir, güçlüdür. Hakim'dir.

Tefsir