Skip to main content

وَإِذَا
ve zaman
ٱلرُّسُلُ
elçilere
أُقِّتَتْ
vakit belirlendiği

veiẕe-rrusülü üḳḳitet.

Peygamberlere ümmetleri hakkında şahidlik vakitleri bildirildiği zaman;

Tefsir

لِأَىِّ
hangisi için?
يَوْمٍ
günün
أُجِّلَتْ
ertelenmiştir

lieyyi yevmin üccilet.

Bu, hangi güne bırakılmıştı?

Tefsir

لِيَوْمِ
günü için
ٱلْفَصْلِ
hüküm

liyevmi-lfaṣl.

Hüküm gününe bırakılmıştı.

Tefsir

وَمَآ
nereden?
أَدْرَىٰكَ
bileceksin
مَا
nedir
يَوْمُ
günü
ٱلْفَصْلِ
hüküm

vemâ edrâke mâ yevmü-lfaṣl.

Hüküm gününün ne olduğunu sen nerden bilirsin?

Tefsir

وَيْلٌ
vay haline
يَوْمَئِذٍ
o gün
لِّلْمُكَذِّبِينَ
yalanlayanların

veylüy yevmeiẕil lilmükeẕẕibîn.

O gün yalanlamış olanların vay haline!

Tefsir

أَلَمْ نُهْلِكِ
helak etmedik mi?
ٱلْأَوَّلِينَ
öncekileri

elem nühliki-l'evvelîn.

Öncekileri yok etmedik mi? Ardından, sonrakileri de onlara katarız.

Tefsir

ثُمَّ
sonra
نُتْبِعُهُمُ
onların ardına takarız
ٱلْءَاخِرِينَ
geridekileri

ŝümme nütbi`uhümü-l'âḫirîn.

Öncekileri yok etmedik mi? Ardından, sonrakileri de onlara katarız.

Tefsir

كَذَٰلِكَ
böyle
نَفْعَلُ
yaparız
بِٱلْمُجْرِمِينَ
suçlulara

keẕâlike nef`alü bilmücrimîn.

Suçlulara böyle yaparız.

Tefsir

وَيْلٌ
vay haline
يَوْمَئِذٍ
o gün
لِّلْمُكَذِّبِينَ
yalanlayanların

veylüy yevmeiẕil lilmükeẕẕibîn.

O gün, yalanlamış olanların vay haline!.

Tefsir

أَلَمْ نَخْلُقكُّم
sizi yaratmadık mı?
مِّن مَّآءٍ
bir sudan
مَّهِينٍ
âdi

elem naḫlukküm mim mâim mehîn.

Sizi bayağı bir sudan yaratıp onu belli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirmedik mi?

Tefsir