inne-lmütteḳîne fî żilâliv ve`uyûn.
Allah'a karşı gelmekten sakınmış olanlar, elbette gölgeliklerde ve pınar başlarındadırlar.
vefevâkihe mimmâ yeştehûn.
Canlarının istediği meyveler arasındadırlar.
külû veşrabû henîem bimâ küntüm ta`melûn.
Onlara denir ki: "İşlediklerinize karşılık afiyetle yiyiniz, içiniz."
innâ keẕâlike neczi-lmuḥsinîn.
Biz, iyi davrananlara işte böyle karşılık veririz.
veylüy yevmeiẕil lilmükeẕẕibîn.
O gün yalanlamış olanların vay haline
külû vetemette`û ḳalîlen inneküm mücrimûn.
Yiyiniz, biraz zevkleniniz bakalım, doğrusu sizler suçlularsınız.
veylüy yevmeiẕil lilmükeẕẕibîn.
O gün yalanlamış olanların vay haline!
veiẕâ ḳîle lehümü-rke`û lâ yerke`ûn.
Onlara "Rüku edin" denildiğinde rükua varmazlar.
veylüy yevmeiẕil lilmükeẕẕibîn.
O gün yalanlamış olanların vay haline!
febieyyi ḥadîŝim ba`dehû yü'minûn.
Kuran'dan başka hangi söze inanacaklar?