Skip to main content

أَرَءَيْتَ
gördün mü?
إِن
ya
كَانَ
olursa
عَلَى
üzerinde
ٱلْهُدَىٰٓ
doğru yol

era'eyte in kâne `ale-lhüdâ.

Söyle bakalım, o kul doğru yolda giden veya Allah'a karşı gelmekten sakınmayı buyuran bir kimse olsun; veya söyle, yalanlayıp yüz çeviren birisi olsun

Tefsir

أَوْ
yahut
أَمَرَ
emrederse
بِٱلتَّقْوَىٰٓ
korunmayı

ev emera bittaḳvâ.

Söyle bakalım, o kul doğru yolda giden veya Allah'a karşı gelmekten sakınmayı buyuran bir kimse olsun; veya söyle, yalanlayıp yüz çeviren birisi olsun

Tefsir

أَرَءَيْتَ
gördün mü?
إِن
ya
كَذَّبَ
yalanlarsa?
وَتَوَلَّىٰٓ
ve yüz çevirirse?

era'eyte in keẕẕebe vetevellâ.

Söyle bakalım, o kul doğru yolda giden veya Allah'a karşı gelmekten sakınmayı buyuran bir kimse olsun; veya söyle, yalanlayıp yüz çeviren birisi olsun

Tefsir

أَلَمْ يَعْلَم
bilmedi mi (o)?
بِأَنَّ
muhakkak
ٱللَّهَ
Allah'ın
يَرَىٰ
gördüğünü

elem ya`lem bienne-llâhe yerâ.

Allah'ın her şeyi görmekte olduğunu bilmez mi?

Tefsir

كَلَّا
hayır
لَئِن
eğer
لَّمْ يَنتَهِ
bundan vazgeçmezse
لَنَسْفَعًۢا
mutlaka yakalarız
بِٱلنَّاصِيَةِ
perçeminden

kellâ leil lem yentehi lenesfe`am binnâṣiyeh.

Ama bundan vazgeçmezse, and olsun ki, onu perçeminden,

Tefsir

نَاصِيَةٍ
perçem(den)
كَٰذِبَةٍ
yalancı
خَاطِئَةٍ
günahkar

nâṣiyetin kâẕibetin ḫâṭieh.

Yalancı ve günahkar perçeminden cehenneme sürükleriz.

Tefsir

فَلْيَدْعُ
o zaman çağırsın
نَادِيَهُۥ
meclisini

felyed`u nâdiyeh.

O zaman, kafadarlarını çağırsın,

Tefsir

سَنَدْعُ
biz de çağıracağız
ٱلزَّبَانِيَةَ
zebanileri

sened`u-zzebâniyeh.

Biz de zebanileri çağıracağız.

Tefsir

كَلَّا
hayır
لَا تُطِعْهُ
ona boyun eğme
وَٱسْجُدْ
secde et
وَٱقْتَرِب۩
ve yaklaş

kellâ. lâ tüṭi`hü vescüd vaḳterib.

Sakın ona uyma; sen secde et, Rabbine yaklaş.

Tefsir