Skip to main content

أَخْرَجَ
çıkardı
مِنْهَا
ondan
مَآءَهَا
suyunu
وَمَرْعَىٰهَا
ve otlağını

aḫrace minhâ mâehâ vemer`âhâ.

Suyunu ondan çıkarmış ve otlak yer meydana getirmiştir.

Tefsir

وَٱلْجِبَالَ
ve dağları
أَرْسَىٰهَا
oturttu

velcibâle ersâhâ.

Dağları yerleştirmiştir.

Tefsir

مَتَٰعًا
(bunlar) geçimidir
لَّكُمْ
sizin için
وَلِأَنْعَٰمِكُمْ
ve hayvanlarınız için

metâ`al leküm velien`âmiküm.

Bunları sizin ve hayvanlarınızın geçinmesi için yapmıştır.

Tefsir

فَإِذَا
zaman
جَآءَتِ
geldiği
ٱلطَّآمَّةُ
herşeyi bastıran o felaket
ٱلْكُبْرَىٰ
büyük

feiẕâ câeti-ṭṭâmmetü-lkübrâ.

Güç yetirilemeyen en büyük baskın geldiği zaman, o gün, insan ne uğurda çalıştığını anlar.

Tefsir

يَوْمَ
o gün
يَتَذَكَّرُ
hatırlar
ٱلْإِنسَٰنُ
insan
مَا
neye
سَعَىٰ
çalıştığını

yevme yeteẕekkeru-l'insânü mâ se`â.

Güç yetirilemeyen en büyük baskın geldiği zaman, o gün, insan ne uğurda çalıştığını anlar.

Tefsir

وَبُرِّزَتِ
ve ortaya çıkarılmıştır
ٱلْجَحِيمُ
cehennem
لِمَن
kimseler için
يَرَىٰ
gören

vebürrizeti-lceḥîmü limey yerâ.

Cehennem her bakanın göreceği şekilde gösterilir.

Tefsir

فَأَمَّا
artık
مَن
kim
طَغَىٰ
azmışsa

feemmâ men ṭagâ.

İşte, azıp da dünya hayatını tercih edenin varacağı yer şüphesiz cehennemdir.

Tefsir

وَءَاثَرَ
ve yeğlemişse
ٱلْحَيَوٰةَ
hayatını
ٱلدُّنْيَا
dünya

veâŝera-lḥayâte-ddünyâ.

İşte, azıp da dünya hayatını tercih edenin varacağı yer şüphesiz cehennemdir.

Tefsir

فَإِنَّ
elbette
ٱلْجَحِيمَ
cehennemdir
هِىَ
onun
ٱلْمَأْوَىٰ
barınağı

feinne-lceḥîme hiye-lme'vâ.

İşte, azıp da dünya hayatını tercih edenin varacağı yer şüphesiz cehennemdir.

Tefsir

وَأَمَّا
ama
مَنْ
kim
خَافَ
korkmuşsa
مَقَامَ
divanında durmaktan
رَبِّهِۦ
Rabbinin
وَنَهَى
ve men'etmişse
ٱلنَّفْسَ
nefsi(ni)
عَنِ
0
ٱلْهَوَىٰ
kötü heves(ler)-

veemmâ men ḫâfe meḳâme rabbihî venehe-nnefse `ani-lhevâ.

Ama kim Rabbinin azametinden korkup da kendini kötülükten alıkoymuşsa, varacağı yer şüphesiz cennettir.

Tefsir