كِرَامًا
değerli
كَٰتِبِينَ
yazıcılar
kirâmen kâtibîn.
Oysa, yaptıklarınızı bilen değerli yazıcılar sizi gözetlemektedirler.
يَعْلَمُونَ
bilirler
مَا
ne
تَفْعَلُونَ
yapıyorsanız
ya`lemûne mâ tef`alûn.
Oysa, yaptıklarınızı bilen değerli yazıcılar sizi gözetlemektedirler.
إِنَّ
şüphesiz
ٱلْأَبْرَارَ
iyiler
لَفِى
içindedirler
نَعِيمٍ
ni'metler
inne-l'ebrâra lefî ne`îm.
İyiler şüphesiz nimet içindedirler.
وَإِنَّ
ve şüphesiz
ٱلْفُجَّارَ
kötüler
لَفِى
içindedirler
جَحِيمٍ
yakıcı ateş
veinne-lfüccâra lefî ceḥîm.
Allah'ın buyruğundan çıkanlar cehennemdedirler.
يَصْلَوْنَهَا
oraya girerler
يَوْمَ
günü
ٱلدِّينِ
ceza
yaṣlevnehâ yevme-ddîn.
Din Günü oraya girerler.
وَمَا
ve değillerdir
هُمْ
onlar
عَنْهَا
ondan
بِغَآئِبِينَ
kaybolacak
vemâ hüm `anhâ bigâibîn.
Oradan bir daha ayrılamazlar.
وَمَآ
ve nedir?
أَدْرَىٰكَ
sana bildiren
مَا
ne olduğunu
يَوْمُ
gününün
ٱلدِّينِ
ceza
vemâ edrâke mâ yevmü-ddîn.
Din gününün ne olduğunu sen nereden bilirsin?
ثُمَّ
sonra yine
مَآ
nedir?
أَدْرَىٰكَ
sana bildiren
مَا
ne olduğunu
يَوْمُ
gününün
ٱلدِّينِ
ceza
ŝümme mâ edrâke mâ yevmü-ddîn.
Evet, din gününün ne olduğunu nereden bileceksin?
يَوْمَ
bir gündür
لَا تَمْلِكُ
malik olmadığı
نَفْسٌ
kimsenin
لِّنَفْسٍ
kimseye
شَيْـًٔاۖ
bir şeye (yardıma)
وَٱلْأَمْرُ
ve buyruk
يَوْمَئِذٍ
o gün
لِّلَّهِ
yalnız Allah'ındır
yevme lâ temlikü nefsül linefsin şey'â. vel'emru yevmeiẕil lillâh.
O gün, kimsenin kimseye hiçbir fayda sağlamayacağı bir gündür. O gün buyruk, yalnız Allah'ındır.