Skip to main content

إِنِّى
şüphesiz ben
جَزَيْتُهُمُ
onlara verdim
ٱلْيَوْمَ
bugün
بِمَا
karşılığını
صَبَرُوٓا۟
sabretmelerinin
أَنَّهُمْ
işte onlardır
هُمُ
onlar
ٱلْفَآئِزُونَ
kurtulup murada erenler

innî cezeytühümü-lyevme bimâ ṣaberû ennehüm hümü-lfâizûn.

Allah: "Sinin orada! Benimle konuşmayın. Kullarımdan bir topluluk: "Rabbimiz! inandık, artık bizi bağışla, bize acı. Sen acıyanların en iyisisin" diyordu. Siz ise, onları alaya alıyordunuz. Bu yaptıklarınız size Beni anmayı unutturuyordu. Onlara hep gülüyordunuz. Sabretmelerine karşılık bugün onları mükafatlandırdım. Doğrusu onlar kurtulanlardır" der.

Tefsir

قَٰلَ
ve buyurdu
كَمْ
ne kadar?
لَبِثْتُمْ
kaldınız
فِى ٱلْأَرْضِ
yeryüzünde
عَدَدَ
sayısınca
سِنِينَ
yıllar

ḳâle kem lebiŝtüm fi-l'arḍi `adede sinîn.

Allah onlara yine: "Yeryüzünde kaç yıl kaldınız" der.

Tefsir

قَالُوا۟
dediler
لَبِثْنَا
kaldık
يَوْمًا
bir gün
أَوْ
yahut
بَعْضَ
bir kısmı kadar
يَوْمٍ
günün
فَسْـَٔلِ
sor
ٱلْعَآدِّينَ
sayanlara

ḳâlû lebiŝnâ yevmen ev ba`ḍa yevmin fes'eli-l`âddîn.

"Bir gün veya daha az bir süre kaldık, sayanlara sor" derler.

Tefsir

قَٰلَ
buyurdu ki
إِن لَّبِثْتُمْ
kalmadınız
إِلَّا
başka
قَلِيلًاۖ
az bir (zamandan)
لَّوْ
keşke
أَنَّكُمْ
siz
كُنتُمْ
bilseydiniz
تَعْلَمُونَ
bizim-mi sandınız?

ḳâle il lebiŝtüm illâ ḳalîlel lev enneküm küntüm ta`lemûn.

Allah' "Pek az kaldınız, keşke bilseydiniz! Sizi boşuna yarattığımızı ve Bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?" der.

Tefsir

أَفَحَسِبْتُمْ
bizim
أَنَّمَا خَلَقْنَٰكُمْ
sizi yarattığımızı
عَبَثًا
boş yere
وَأَنَّكُمْ
ve sizin
إِلَيْنَا
bize
لَا
asla
تُرْجَعُونَ
döndürülmeyeceğinizi

efeḥasibtüm ennemâ ḫalaḳnâküm `abeŝev veenneküm ileynâ lâ türce`ûn.

Allah' "Pek az kaldınız, keşke bilseydiniz! Sizi boşuna yarattığımızı ve Bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?" der.

Tefsir

فَتَعَٰلَى
pek yücedir
ٱللَّهُ
Allah
ٱلْمَلِكُ
mutlak hakim
ٱلْحَقُّۖ
hak
لَآ
yoktur
إِلَٰهَ
tanrı
إِلَّا
başka
هُوَ
O'ndan
رَبُّ
rabbidir
ٱلْعَرْشِ
Arş'ın
ٱلْكَرِيمِ
Kerim

fete`âle-llâhü-lmelikü-lḥaḳḳ. lâ ilâhe illâ hû. rabbü-l`arşi-lkerîm.

Gerçek hükümdar olan Allah yücedir. O'ndan başka tanrı yoktur. O, yüce arşın Rabbidir.

Tefsir

وَمَن
ve kim
يَدْعُ
taparsa
مَعَ
ile beraber
ٱللَّهِ
Allah
إِلَٰهًا
bir tanrıya
ءَاخَرَ
başka
لَا
bulunmayan
بُرْهَٰنَ
hiçbir delil
لَهُۥ
hakkında
بِهِۦ
onun
فَإِنَّمَا
şüphesiz
حِسَابُهُۥ
onun hesabı
عِندَ
yanındadır
رَبِّهِۦٓۚ
Rabbinin
إِنَّهُۥ
çünkü (o)
لَا
asla
يُفْلِحُ
iflah olmazlar
ٱلْكَٰفِرُونَ
kafirler

vemey yed`u me`a-llâhi ilâhen âḫara lâ bürhâne lehû bihî feinnemâ ḥisâbühû `inde rabbih. innehû lâ yüfliḥu-lkâfirûn.

Allah'la beraber, varlığına hiçbir delili olmadığı halde başka tanrıya tapanın hesabını Rabbi görecektir. İnkarcılar elbette kurtulamazlar.

Tefsir

وَقُل
ve de ki
رَّبِّ
Rabbim
ٱغْفِرْ
bağışla
وَٱرْحَمْ
ve acı
وَأَنتَ
ve sen
خَيْرُ
en hayırlısısın
ٱلرَّٰحِمِينَ
acıyanların

veḳur rabbi-gfir verḥam veente ḫayru-rrâḥimîn.

De ki: "Rabbim! Bağışla, merhamet et, Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın."

Tefsir