Skip to main content

وَتَذَرُونَ
ve bırakıyorsunuz
ٱلْءَاخِرَةَ
ahireti

veteẕerûne-l'âḫirah.

Ahireti bırakırsınız.

Tefsir

وُجُوهٌ
yüzler vardır
يَوْمَئِذٍ
o gün
نَّاضِرَةٌ
ışıl ışıl parlar

vucûhüy yevmeiẕin nâḍirah.

O gün bir takım yüzler Rablerine bakıp parlayacaktır.

Tefsir

إِلَىٰ رَبِّهَا
Rabbine
نَاظِرَةٌ
bakar

ilâ rabbihâ nâżirah.

O gün bir takım yüzler Rablerine bakıp parlayacaktır.

Tefsir

وَوُجُوهٌ
ve yüzler vardır
يَوْمَئِذٍۭ
o gün
بَاسِرَةٌ
asıktır

vevucûhüy yevmeiẕim bâsirah.

O gün bir takım yüzler de asıktır.

Tefsir

تَظُنُّ
anlar
أَن يُفْعَلَ
yapılacağını
بِهَا
kendisine
فَاقِرَةٌ
belini kıran(bela)nın

teżunnü ey yüf`ale bihâ fâḳirah.

Kendisinin belkemiğinin kırılacağını sanır.

Tefsir

كَلَّآ
hayır
إِذَا
ne zaman ki
بَلَغَتِ
(can) dayanır
ٱلتَّرَاقِىَ
köprücük kemiklerine

kellâ iẕâ belegati-tterâḳiy.

Dikkat edin; can boğaza gelip köprücük kemiklerine dayandığı zaman: "Çare bulan yok mudur?" denir.

Tefsir

وَقِيلَ
ve denir
مَنْۜ
kim?
رَاقٍ
efsun yapar

veḳîle men râḳ.

Dikkat edin; can boğaza gelip köprücük kemiklerine dayandığı zaman: "Çare bulan yok mudur?" denir.

Tefsir

وَظَنَّ
ve anlar
أَنَّهُ
bunun
ٱلْفِرَاقُ
ayrılık zamanı olduğunu

veżanne ennehü-lfirâḳ.

Artık ayrılık vaktinin geldiğini sanır.

Tefsir

وَٱلْتَفَّتِ
ve dolaşır
ٱلسَّاقُ
bacak
بِٱلسَّاقِ
bacağa

velteffeti-ssâḳu bissâḳ.

Bacaklar birbirine dolaşır.

Tefsir

إِلَىٰ رَبِّكَ
Rabbinedir
يَوْمَئِذٍ
o gün
ٱلْمَسَاقُ
sevk

ilâ rabbike yevmeiẕin-lmesâḳ.

O gün sevk Rabbin huzurunadır.

Tefsir