Skip to main content

وَٱلَّذِينَ
ve onlar
يَصِلُونَ
bitiştirirler
مَآ
şeyi
أَمَرَ
istediği
ٱللَّهُ
Allah'ın
بِهِۦٓ
kendisiyle
أَن يُوصَلَ
bitiştirilmesini
وَيَخْشَوْنَ
ve saygılı olur
رَبَّهُمْ
Rablerine karşı
وَيَخَافُونَ
ve korkarlar
سُوٓءَ
en kötü
ٱلْحِسَابِ
hesaptan

velleẕîne yeṣilûne mâ emera-llâhü bihî ey yûṣale veyaḫşevne rabbehüm veyeḫâfûne sûe-lḥisâb.

Onlar, Allah'ın birleştirilmesini emrettiği şeyi birleştirirler, Rablerinden korkarlar; kötü hesaptan ürkerler.

Tefsir

وَٱلَّذِينَ
ve onlar
صَبَرُوا۟
sabrederler
ٱبْتِغَآءَ
arzu ederek
وَجْهِ
yüzünü (rızasını)
رَبِّهِمْ
Rablerinin
وَأَقَامُوا۟
ve kılarlar
ٱلصَّلَوٰةَ
namazı
وَأَنفَقُوا۟
ve harcarlar
مِمَّا
şeyden
رَزَقْنَٰهُمْ
rızıklandırdığımız
سِرًّا
gizlice
وَعَلَانِيَةً
ve alenen
وَيَدْرَءُونَ
ve savarlar
بِٱلْحَسَنَةِ
iyilikle
ٱلسَّيِّئَةَ
kötülüğü
أُو۟لَٰٓئِكَ
işte
لَهُمْ
onlarındır
عُقْبَى
sonu
ٱلدَّارِ
şu yurdun

velleẕîne ṣaberü-btigâe vechi rabbihim veeḳâmu-ṣṣalâte veenfeḳû mimmâ razaḳnâhüm sirrav ve`alâniyetev veyedraûne bilḥaseneti-sseyyiete ülâike lehüm `uḳbe-ddâr.

Onlar, Rablerinin rızasını dileyerek sabrederler, namazı kılarlar; kendilerine verdiğimiz rızıktan, gizlice ve açıkça sarfederler; iyilik yaparak kötülüğü ortadan kaldırırlar; işte onlara bu dünyanın iyi sonucu, girecekleri Adn cennetleri vardır; babalarının, eşlerinin, çocuklarının iyi olanları da oraya girerler. Melekler her kapıdan yanlarına girip: "Sabretmenize karşılık size selam olsun; burası dünyanın ne güzel bir sonucudur!" derler.

Tefsir

جَنَّٰتُ
cennetlerine
عَدْنٍ
Adn
يَدْخُلُونَهَا
girerler
وَمَن
ve kimseler
صَلَحَ
iyi olan
مِنْ ءَابَآئِهِمْ
babalarından
وَأَزْوَٰجِهِمْ
ve eşlerinden;
وَذُرِّيَّٰتِهِمْۖ
ve çocuklarından
وَٱلْمَلَٰٓئِكَةُ
ve melekler de
يَدْخُلُونَ
girerler
عَلَيْهِم
yanlarına
مِّن كُلِّ
her
بَابٍ
kapıdan

cennâtü `adniy yedḫulûnehâ vemen ṣaleḥa min âbâihim veezvâcihim veẕürriyyâtihim velmelâiketü yedḫulûne `aleyhim min külli bâb.

Onlar, Rablerinin rızasını dileyerek sabrederler, namazı kılarlar; kendilerine verdiğimiz rızıktan, gizlice ve açıkça sarfederler; iyilik yaparak kötülüğü ortadan kaldırırlar; işte onlara bu dünyanın iyi sonucu, girecekleri Adn cennetleri vardır; babalarının, eşlerinin, çocuklarının iyi olanları da oraya girerler. Melekler her kapıdan yanlarına girip: "Sabretmenize karşılık size selam olsun; burası dünyanın ne güzel bir sonucudur!" derler.

Tefsir

سَلَٰمٌ
selam
عَلَيْكُم
size
بِمَا
karşılık
صَبَرْتُمْۚ
sabretmenize
فَنِعْمَ
ne güzel
عُقْبَى
sonu
ٱلدَّارِ
yurdun

selâmün `aleyküm bimâ ṣabertüm feni`me `uḳbe-ddâr.

Onlar, Rablerinin rızasını dileyerek sabrederler, namazı kılarlar; kendilerine verdiğimiz rızıktan, gizlice ve açıkça sarfederler; iyilik yaparak kötülüğü ortadan kaldırırlar; işte onlara bu dünyanın iyi sonucu, girecekleri Adn cennetleri vardır; babalarının, eşlerinin, çocuklarının iyi olanları da oraya girerler. Melekler her kapıdan yanlarına girip: "Sabretmenize karşılık size selam olsun; burası dünyanın ne güzel bir sonucudur!" derler.

Tefsir

وَٱلَّذِينَ
kimseler
يَنقُضُونَ
bozan(lar)
عَهْدَ
verdikleri sözü
ٱللَّهِ
Allah'a
مِنۢ بَعْدِ
sonra
مِيثَٰقِهِۦ
iyice pekiştirdikten
وَيَقْطَعُونَ
ve kesenler
مَآ
şeyi
أَمَرَ
istediği
ٱللَّهُ
Allah'ın
بِهِۦٓ
onunla
أَن يُوصَلَ
bitiştirilmesini
وَيُفْسِدُونَ
ve bozgunculuk yapanlar
فِى ٱلْأَرْضِۙ
yeryüzünde
أُو۟لَٰٓئِكَ
işte
لَهُمُ
onlaradır
ٱللَّعْنَةُ
la'net
وَلَهُمْ
ve onlaradır
سُوٓءُ
kötü (sonucu)
ٱلدَّارِ
yurdun

velleẕîne yenḳuḍûne `ahde-llâhi mim ba`di mîŝâḳihî veyaḳṭa`ûne mâ emera-llâhü bihî ey yûṣale veyüfsidûne fi-l'arḍi ülâike lehümü-lla`netü velehüm sûü-ddâr.

Sağlam söz verdikten sonra Allah'ın ahdini bozanlar ve Allah'ın birleştirilmesini emrettiğini ayıranlar ve yeryüzünde bozgunculuk yapanlar, işte lanet onlara ve kötü yurt, cehennem, onlaradır.

Tefsir

ٱللَّهُ
Allah
يَبْسُطُ
bollaştırır
ٱلرِّزْقَ
rızkı
لِمَن
kimse için
يَشَآءُ
dilediği
وَيَقْدِرُۚ
ve kısar
وَفَرِحُوا۟
ve sevindiler
بِٱلْحَيَوٰةِ
hayatıyle
ٱلدُّنْيَا
dünya
وَمَا
oysa
ٱلْحَيَوٰةُ
hayatı
ٱلدُّنْيَا
dünya
فِى ٱلْءَاخِرَةِ
ahiretin yanında
إِلَّا
ancak
مَتَٰعٌ
bir geçimdir

allâhü yebsüṭu-rrizḳa limey yeşâü veyaḳdir. veferiḥû bilḥayâti-ddünyâ. veme-lḥayâtü-ddünyâ fi-l'âḫirati illâ metâ`.

Allah dilediği kimsenin rızkını genişletir ve bir ölçüye göre verir. Dünya hayatıyla övünenler bilsinler ki dünyadaki hayat ahiret yanında sadece bir geçimlikten ibarettir.

Tefsir

وَيَقُولُ
ve diyorlar
ٱلَّذِينَ
kimseler
كَفَرُوا۟
inkar eden(ler)
لَوْلَآ
değil miydi?
أُنزِلَ
indirilmeli
عَلَيْهِ
ona
ءَايَةٌ
bir ayet
مِّن رَّبِّهِۦۗ
Rabbinden
قُلْ
de ki
إِنَّ
şüphesiz
ٱللَّهَ
Allah
يُضِلُّ
saptırır
مَن
kimseyi
يَشَآءُ
dilediği
وَيَهْدِىٓ
ve iletir
إِلَيْهِ
kendisine
مَنْ
kimseyi
أَنَابَ
yönelen

veyeḳûlü-lleẕîne keferû levlâ ünzile `aleyhi âyetüm mir rabbih. ḳul inne-llâhe yüḍillü mey yeşâü veyehdî ileyhi men enâb.

İnkar edenler: "Rabbinden ona bir mucize indirilmeli değil miydi?" derler. De ki: "Doğrusu Allah dileyeni saptırır ve Kendisine yöneleni doğru yola eriştirir."

Tefsir

ٱلَّذِينَ
onlar
ءَامَنُوا۟
inananlardır
وَتَطْمَئِنُّ
ve tatmin olanlardır
قُلُوبُهُم
gönülleri
بِذِكْرِ
anmakla
ٱللَّهِۗ
Allah'ı
أَلَا
iyi bilin ki ancak
بِذِكْرِ
anmakla
ٱللَّهِ
Allah'ı
تَطْمَئِنُّ
huzur bulur
ٱلْقُلُوبُ
gönüller

elleẕîne âmenû vetaṭmeinnü ḳulûbühüm biẕikri-llâh. elâ biẕikri-llâhi taṭmeinnü-lḳulûb.

Onlar inanmışlar, kalbleri Allah'ı anmakla huzura kavuşmuştur. Dikkat edin, kalbler ancak Allah'ı anmakla huzura kavuşur.

Tefsir

ٱلَّذِينَ
kimseler
ءَامَنُوا۟
inanan(lar)
وَعَمِلُوا۟
ve yapanlar
ٱلصَّٰلِحَٰتِ
güzel işler
طُوبَىٰ
mutluluk
لَهُمْ
onlar içindir
وَحُسْنُ
ve güzel
مَـَٔابٍ
gelecek

elleẕîne âmenû ve`amilu-ṣṣâliḥâti ṭûbâ lehüm veḥusnü meâb.

İnanan ve yararlı iş işleyen kimseler için hoş bir hayat ve dönülecek güzel bir yer vardır.

Tefsir

كَذَٰلِكَ
böylece
أَرْسَلْنَٰكَ
seni gönderdik
فِىٓ
içine
أُمَّةٍ
bir millet
قَدْ
elbette
خَلَتْ
geçmiş bulunan
مِن قَبْلِهَآ
kendilerinden önce
أُمَمٌ
(nice) milletler
لِّتَتْلُوَا۟
okuyasın diye
عَلَيْهِمُ
onlara
ٱلَّذِىٓ
şeyleri
أَوْحَيْنَآ
vahyettiğimiz
إِلَيْكَ
sana
وَهُمْ
oysa onlar
يَكْفُرُونَ
nankörlük ederler
بِٱلرَّحْمَٰنِۚ
Rahman'a
قُلْ
de ki
هُوَ
O
رَبِّى
benim Rabbimdir
لَآ
yoktur
إِلَٰهَ
tanrı
إِلَّا
başka
هُوَ
O'ndan
عَلَيْهِ
O'na
تَوَكَّلْتُ
dayandım
وَإِلَيْهِ
ve yalnız O'nadır
مَتَابِ
tevbem/dönüşüm

keẕâlike erselnâke fî ümmetin ḳad ḫalet min ḳablihâ ümemül litetlüve `aleyhimü-lleẕî evḥaynâ ileyke vehüm yekfürûne birraḥmân. ḳul hüve rabbî lâ ilâhe illâ hû. `aleyhi tevekkeltü veileyhi metâb.

Sana vahyettiğimizi okuman için, seni de onlardan önce nice ümmetlerin gelip geçtiği bir ümmete gönderdik; o ümmet merhametli olan Allah'ı inkar eder; de ki: "O benim Rabbim'dir, O'ndan başka Tanrı yoktur, yalnız O'na güvenirim, dönüşüm de O'nadır."

Tefsir