vellâhü ḫaleḳaküm min türâbin ŝümme min nuṭfetin ŝümme ce`aleküm ezvâcâ. vemâ taḥmilü min ünŝâ velâ teḍa`u illâ bi`ilmih. vemâ yü`ammeru mim mü`ammeriv velâ yünḳaṣu min `umürihî illâ fî kitâb. inne ẕâlike `ale-llâhi yesîr.
Allah sizi topraktan, sonra nutfeden yaratmış, sonra da sizi çiftler halinde varetmiştir. Dişinin gebe kalması ve doğurması, ancak O'nun bilgisiyledir. Ömrü uzun olanın çok yaşaması ve ömürlerin azalması şüphesiz Kitap'dadır. Doğrusu bu Allah'a kolaydır.
vemâ yestevi-lbaḥrân. hâẕâ `aẕbün fürâtün sâigun şerâbühû vehâẕâ milḥun ücâc. vemin küllin te'külûne laḥmen ṭariyyev vetestaḫricûne ḥilyeten telbesûnehâ. vetera-lfülke fîhi mevâḫira litebtegû min faḍlihî vele`alleküm teşkürûn.
İki deniz bir değildir. Birinin suyu tatlı ve kolay içimlidir; diğeri tuzlu ve acıdır. Her birinden taze balık eti yersiniz; takındığınız süsler çıkarırsınız; Allah'ın lütfuyla rızık aramanız için gemilerin onu yararak gittiğini görürsün. Belki artık şükredersiniz.
yûlicü-lleyle fi-nnehâri veyûlicü-nnehâra fi-lleyli veseḫḫara-şşemse velḳamer. küllüy yecrî liecelim müsemmâ. ẕâlikümü-llâhü rabbüküm lehü-lmülk. velleẕîne ted`ûne min dûnihî mâ yemlikûne min ḳiṭmîr.
Allah, geceyi gündüze katar, gündüzü geceye katar; belirli bir süre içinde hareket eden güneş ve ayı buyruk altına almıştır. İşte bu, Rabbiniz olan Allah'tır, hükümranlık O'nundur. O'nu bırakıp taptıklarınız, bir çekirdek kabuğuna bile sahip değillerdir.
in ted`ûhüm lâ yesme`û dü`âeküm. velev semi`û me-stecâbû leküm. veyevme-lḳiyâmeti yekfürûne bişirkiküm. velâ yünebbiüke miŝlü ḫabîr.
Onları çağırırsanız, çağrınızı işitmezler; işitmiş olsalar bile size cevap veremezler; ama kıyamet günü sizin ortak koşmanızı inkar ederler. Herşeyden haberdar olan Allah gibi, sana kimse haber vermez.
yâ eyyühe-nnâsü entümü-lfüḳarâü ile-llâh. vellâhü hüve-lganiyyü-lḥamîd.
Ey insanlar! Siz Allah'a muhtaçsınız, Allah ise müstağnidir, övülmeğe layık olandır.
iy yeşe' yüẕhibküm veye'ti biḫalḳin cedîd.
Dilerse sizi yokeder, yeniden başkalarını yaratır.
vemâ ẕâlike `ale-llâhi bi`azîz.
Bu, Allah'a göre zor değildir.
velâ teziru vâziratüv vizra uḫrâ. vein ted`u müŝḳaletün ilâ ḥimlihâ lâ yuḥmel minhü şey'üv velev kâne ẕâ ḳurbâ. innemâ tünẕiru-lleẕîne yaḫşevne rabbehüm bilgaybi veeḳâmu-ṣṣalâh. vemen tezekkâ feinnemâ yetezekkâ linefsih. veile-llâhi-lmeṣîr.
Günahkar kimse diğerinin günahını çekmez. Günah yükü ağır olan kimse, onun taşınmasını istese, yakını olsa bile, yükünden birşey taşınmaz. Sen ancak, görmediği halde Rablerinden korkanları, namazı kılanları uyarırsın. Kim arınırsa, ancak kendisi için arınmış olur; dönüş ancak Allah'adır.
vemâ yestevi-l'a`mâ velbeṣîr.
Kör ile gören, karanlıklar ile ışık ve gölgelikle sıcaklık bir değildir.
vele-żżulümâtü vele-nnûr.
Kör ile gören, karanlıklar ile ışık ve gölgelikle sıcaklık bir değildir.