eferaeytümü-nnâra-lletî tûrûn.
Söyleyin; yaktığınız ateşin ağacını var eden sizler misiniz, yoksa onu Biz mi var ederiz?
eentüm enşe'tüm şeceratehâ em naḥnü-lmünşiûn.
Söyleyin; yaktığınız ateşin ağacını var eden sizler misiniz, yoksa onu Biz mi var ederiz?
naḥnü ce`alnâhâ teẕkiratev vemetâ`al lilmuḳvîn.
Biz onu bir ibret ve çölde konaklayanlar için yararlı kıldık.
fesebbiḥ bismi rabbike-l`ażîm.
Öyleyse çok büyük Rabbinin adını tesbih et.
felâ uḳsimü bimevâḳi`i-nnücûm.
Hayır; yıldızların yerleri üzerine yemin ederim; ki bunun ne büyük yemin olduğunu bir bilseniz!
veinnehû leḳasemül lev ta`lemûne `ażîm.
Hayır; yıldızların yerleri üzerine yemin ederim; ki bunun ne büyük yemin olduğunu bir bilseniz!
innehû leḳur'ânün kerîm.
Doğrusu bu Kitap, sadece arınmış olanların dokunabileceği, saklı bir Kitap'da mevcutken Alemlerin Rabbi tarafından indirilmiş olan Kuranı Kerim'dir.
fî kitâbim meknûn.
Doğrusu bu Kitap, sadece arınmış olanların dokunabileceği, saklı bir Kitap'da mevcutken Alemlerin Rabbi tarafından indirilmiş olan Kuranı Kerim'dir.
lâ yemessühû ille-lmüṭahherûn.
Doğrusu bu Kitap, sadece arınmış olanların dokunabileceği, saklı bir Kitap'da mevcutken Alemlerin Rabbi tarafından indirilmiş olan Kuranı Kerim'dir.
tenzîlüm mir rabbi-l`âlemîn.
Doğrusu bu Kitap, sadece arınmış olanların dokunabileceği, saklı bir Kitap'da mevcutken Alemlerin Rabbi tarafından indirilmiş olan Kuranı Kerim'dir.