Skip to main content

أَلَكُمُ
size midir?
ٱلذَّكَرُ
erkek
وَلَهُ
ve O'na
ٱلْأُنثَىٰ
kadın

elekümü-ẕẕekeru velehü-l'ünŝâ.

Demek erkekler sizin, dişiler Allah'ın mı?

Tefsir

تِلْكَ
bu
إِذًا
o halde
قِسْمَةٌ
bir taksimdir
ضِيزَىٰٓ
insafsızca

tilke iẕen ḳismetün ḍîzâ.

Öyleyse bu haksız bir paylaşma;

Tefsir

إِنْ
değildir
هِىَ
onlar
إِلَّآ
başka bir şey
أَسْمَآءٌ
isimler(den)
سَمَّيْتُمُوهَآ
isimlendirdiğiniz
أَنتُمْ
sizin
وَءَابَآؤُكُم
ve babalarınızın
مَّآ أَنزَلَ
indirmemiştir
ٱللَّهُ
Allah
بِهَا
onlara
مِن
hiçbir
سُلْطَٰنٍۚ
güç
إِن
hayır
يَتَّبِعُونَ
onlar uyuyorlar
إِلَّا
ancak
ٱلظَّنَّ
zanna
وَمَا
ve
تَهْوَى
hevesine
ٱلْأَنفُسُۖ
nefislerin
وَلَقَدْ
oysa
جَآءَهُم
kendilerine gelmiştir
مِّن
tarafından
رَّبِّهِمُ
Rableri
ٱلْهُدَىٰٓ
yol gösterici

in hiye illâ esmâün semmeytümûhâ entüm veâbâüküm mâ enzele-llâhü bihâ min sülṭân. iy yettebi`ûne ille-żżanne vemâ tehve-l'enfüs. veleḳad câehüm mir rabbihimü-lhüdâ.

Bunlar sizin ve babalarınızın taktığı adlardan başka bir şey değildir. Allah onları destekleyen bir delil indirmemiştir. Onlar sadece sanıya ve canlarının istediğine uymaktadırlar. Oysa onlara Rablerinden and olsun ki doğruluk rehberi gelmiştir.

Tefsir

أَمْ
yoksa
لِلْإِنسَٰنِ
insan için midir?
مَا
her
تَمَنَّىٰ
arzu ettiği

em lil'insâni mâ temennâ.

Yoksa, her umduğu şey insanın mıdır?

Tefsir

فَلِلَّهِ
Allah'ındır
ٱلْءَاخِرَةُ
son (ahiret)
وَٱلْأُولَىٰ
ve ilk (dünya)

felillâhi-l'âḫiratü vel'ûlâ.

Hayatın ilki de sonu da Allah'ındır.

Tefsir

وَكَم
nicesi var ki
مِّن مَّلَكٍ
melek(ler)den
فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ
göklerde
لَا تُغْنِى
işe yaramaz
شَفَٰعَتُهُمْ
onların şefa'ati
شَيْـًٔا
hiçbir
إِلَّا
dışında
مِنۢ بَعْدِ
sonrası
أَن يَأْذَنَ
izin vermesinden
ٱللَّهُ
Allah'ın
لِمَن
kimseye
يَشَآءُ
dilediği
وَيَرْضَىٰٓ
ve razı olduğu

vekem mim melekin fi-ssemâvâti lâ tugnî şefâ`atühüm şey'en illâ mim ba`di ey ye'ẕene-llâhü limey yeşâü veyerḍâ.

Allah, dilediğine ve hoşnut olduğuna izin vermedikçe, göklerde bulunan nice meleklerin şefaati bir şeye yaramaz.

Tefsir

إِنَّ
şüphesiz
ٱلَّذِينَ
kimseler
لَا يُؤْمِنُونَ
inanmayan(lar)
بِٱلْءَاخِرَةِ
ahirete
لَيُسَمُّونَ
adlandırıyorlar
ٱلْمَلَٰٓئِكَةَ
meleklere
تَسْمِيَةَ
adlarını
ٱلْأُنثَىٰ
dişilerin

inne-lleẕîne lâ yü'minûne bil'âḫirati leyüsemmûne-lmelâikete tesmiyete-l'ünŝâ.

Doğrusu ahirete inanmayanlar, meleklere "dişi" adını takarlar.

Tefsir

وَمَا
ve yoktur
لَهُم
onların
بِهِۦ
bu hususta
مِنْ
hiçbir
عِلْمٍۖ
bilgileri
إِن
hayır
يَتَّبِعُونَ
onlar uyuyorlar
إِلَّا
sadece
ٱلظَّنَّۖ
zanna
وَإِنَّ
ve elbette
ٱلظَّنَّ
zan
لَا يُغْنِى
kazandırmaz
مِنَ
yana
ٱلْحَقِّ
hak(tan)
شَيْـًٔا
hiçbir şey

vemâ lehüm bihî min `ilm. iy yettebi`ûne ille-żżanne. veinne-żżanne lâ yugnî mine-lḥaḳḳi şey'â.

Oysa onların bu hususta bir bilgileri yoktur, sadece sanıya uyarlar. Sanı ise şüphesiz gerçeği ifade etmez.

Tefsir

فَأَعْرِضْ
o halde yüz çevir
عَن مَّن
kimseden
تَوَلَّىٰ
yüz çeviren
عَن ذِكْرِنَا
bizi anmaktan
وَلَمْ
ve
يُرِدْ
istemeyen
إِلَّا
başka bir şey
ٱلْحَيَوٰةَ
hayatından
ٱلدُّنْيَا
dünya

fea`riḍ `am men tevellâ `an ẕikrinâ velem yürid ille-lḥayâte-ddünyâ.

Bizi anmaktan yüz çevirenlere ve dünya hayatından başka bir şey istemeyenlere aldırma.

Tefsir

ذَٰلِكَ
işte budur
مَبْلَغُهُم
onların erişebilecekleri
مِّنَ ٱلْعِلْمِۚ
bilgiden
إِنَّ
şüphesiz
رَبَّكَ
Rabbin
هُوَ
O
أَعْلَمُ
iyi bilir
بِمَن
kimseyi
ضَلَّ
sapan
عَن سَبِيلِهِۦ
yolundan
وَهُوَ
ve O
أَعْلَمُ
iyi bilir
بِمَنِ
kimseyi
ٱهْتَدَىٰ
yola gelen

ẕâlike mebleguhüm mine-l`ilm. inne rabbeke hüve a`lemü bimen ḍalle `an sebîlihî vehüve a`lemü bimeni-htedâ.

Bu onların ulaştıkları bilginin seviyesini gösterir. Doğrusu Rabbin yolundan sapmış olanı pek iyi bilir, doğru yolda olanı da çok iyi bilir.

Tefsir