Skip to main content

عَٰلِيَهُمْ
üstlerinde vardır
ثِيَابُ
giysiler
سُندُسٍ
ince ipekten
خُضْرٌ
yeşil
وَإِسْتَبْرَقٌۖ
ve kalın ipekten
وَحُلُّوٓا۟
ve takınmışlardır
أَسَاوِرَ
bilezikler
مِن فِضَّةٍ
gümüşten
وَسَقَىٰهُمْ
ve onlara içirmiştir
رَبُّهُمْ
Rableri
شَرَابًا
bir içki
طَهُورًا
tertemiz

`âliyehüm ŝiyâbü sündüsin ḫuḍruv veistebraḳ. veḥullû esâvira min fiḍḍah. veseḳâhüm rabbühüm şerâben ṭahûrâ.

Üzerlerinde ince yeşil ipekli, parlak atlastan elbiseler vardır; gümüş bileziklerle süslenmişlerdir Rableri onlara tertemiz içecekler içirir.

Tefsir

إِنَّ
şüphesiz
هَٰذَا
bu
كَانَ
oldu
لَكُمْ
sizin
جَزَآءً
ödülünüz
وَكَانَ
ve olmuştur
سَعْيُكُم
çalışmanız
مَّشْكُورًا
teşekküre layık

inne hâẕâ kâne leküm cezâev vekâne sa`yüküm meşkûrâ.

"İşte bu sizin işlediklerinizin karşılığıdır, çalışmalarınız şükre değer" denir.

Tefsir

إِنَّا
muhakkak Biziz
نَحْنُ
biz
نَزَّلْنَا
indirdik
عَلَيْكَ
sana
ٱلْقُرْءَانَ
Kur'an'ı
تَنزِيلًا
parça parça

innâ naḥnü nezzelnâ `aleyke-lḳur'âne tenzîlâ.

Kuran'ı sana indiren şüphesiz Biziz.

Tefsir

فَٱصْبِرْ
o halde sabret
لِحُكْمِ
hükmüne
رَبِّكَ
Rabbinin
وَلَا
ve
تُطِعْ
ita'at etme
مِنْهُمْ
onlardan
ءَاثِمًا
günahkara
أَوْ
yahut
كَفُورًا
inkarcıya

faṣbir liḥukmi rabbike velâ tüṭi` minhüm âŝimen ev kefûrâ.

Rabbinin hükmüne kadar sabret; onların günah işleyen ve inkarcı olanlarına uyma.

Tefsir

وَٱذْكُرِ
ve an
ٱسْمَ
adını
رَبِّكَ
Rabbinin
بُكْرَةً
sabah
وَأَصِيلًا
ve akşam

veẕküri-sme rabbike bükratev veeṣîlâ.

Rabbinin adını sabah akşam an.

Tefsir

وَمِنَ
bir bölümünde
ٱلَّيْلِ
gecenin
فَٱسْجُدْ
secde et
لَهُۥ
O'na
وَسَبِّحْهُ
ve O'nu tesbih eyle
لَيْلًا
geceleyin
طَوِيلًا
uzun zaman

vemine-lleyli fescüd lehû vesebbiḥhü leylen ṭavîlâ.

Geceleyin O'na secde et; O'nu geceleri uzun uzun tesbih et.

Tefsir

إِنَّ
şüphesiz
هَٰٓؤُلَآءِ
bunlar
يُحِبُّونَ
seviyorlar
ٱلْعَاجِلَةَ
çabuk geçeni (dünyayı)
وَيَذَرُونَ
ve bırakıyorlar
وَرَآءَهُمْ
ötelerindeki
يَوْمًا
bir günü
ثَقِيلًا
ağır

inne hâülâi yüḥibbûne-l`âcilete veyeẕerûne verâehüm yevmen ŝeḳîlâ.

Doğrusu insanlar, çabuk elde edilen dünya nimetlerini severler de ağırlığı çekilmez günü arkalarında bırakırlar.

Tefsir

نَّحْنُ
biz
خَلَقْنَٰهُمْ
onları yarattık
وَشَدَدْنَآ
ve sıkıca bağladık
أَسْرَهُمْۖ
yapılarını
وَإِذَا
ve zaman
شِئْنَا
dilediğimiz
بَدَّلْنَآ
değiştiririz
أَمْثَٰلَهُمْ
onların benzerleriyle
تَبْدِيلًا
tam bir değişiklikle

naḥnü ḫalaḳnâhüm veşedednâ esrahüm. veiẕâ şi'nâ beddelnâ emŝâlehüm tebdîlâ.

Onları yaratan, mafsallarını pekiştiren Biziz; dilersek onları benzerleri ile değiştiriveririz.

Tefsir

إِنَّ
şüphesiz
هَٰذِهِۦ
bu
تَذْكِرَةٌۖ
bir öğüttür
فَمَن
kimse
شَآءَ
dileyen
ٱتَّخَذَ
tutar
إِلَىٰ
varan
رَبِّهِۦ
Rabbine
سَبِيلًا
yolu

inne hâẕihî teẕkirah. femen şâe-tteḫaẕe ilâ rabbihî sebîlâ.

Bu sadece bir öğüttür; dileyen, Rabbine giden yolu tutar.

Tefsir

وَمَا
ve
تَشَآءُونَ
siz dileyemezsiniz
إِلَّآ
dışında
أَن يَشَآءَ
dilemesi
ٱللَّهُۚ
Allah'ın
إِنَّ
şüphesiz
ٱللَّهَ
Allah
كَانَ عَلِيمًا
bilendir
حَكِيمًا
hüküm ve hikmet sahibidir

vemâ teşâûne illâ ey yeşâe-llâh. inne-llâhe kâne `alîmen ḥakîmâ.

Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. Doğrusu Allah, bilendir, Hakim'dir.

Tefsir