vemâ yugnî `anhü mâlühû iẕâ teraddâ.
O kimse ölüp ateşe yuvarlandığı zaman, malı ona fayda vermez.
inne `aleynâ lelhüdâ.
Bize düşen sadece doğru yolu göstermektir.
veinne lenâ lel'âḫirate vel'ûlâ.
Şüphesiz ahiret de, dünya da Bizimdir.
feenẕertüküm nâran teleżżâ.
Sizi alevler saçan ateşle uyardım;
lâ yaṣlâhâ ille-l'eşḳâ.
Oraya, yalanlayıp yüz çevirmiş olan o en azgından başkası yaslanmaz.
elleẕî keẕẕebe vetevellâ.
Oraya, yalanlayıp yüz çevirmiş olan o en azgından başkası yaslanmaz.
veseyücennebühe-l'etḳâ.
Arınmak için malını veren, en çok sakınan kimse ise ondan uzak tutulur.
elleẕî yü'tî mâlehû yetezekkâ.
Arınmak için malını veren, en çok sakınan kimse ise ondan uzak tutulur.
vemâ lieḥadin `indehû min ni`metin tüczâ.
O yaptığı iyiliği birinden karşılık görmek için değil, ancak yüce Rabbinin hoşnudluğunu (rızasını) gözeterek yapmıştır.
ille-btigâe vechi rabbihi-l'a`lâ.
O yaptığı iyiliği birinden karşılık görmek için değil, ancak yüce Rabbinin hoşnudluğunu (rızasını) gözeterek yapmıştır.