Skip to main content

وَجَعَلْنَا
ve yarattık
فِى ٱلْأَرْضِ
yerde
رَوَٰسِىَ
yüksek dağlar
أَن
diye
تَمِيدَ
sarsar
بِهِمْ
onları
وَجَعَلْنَا
ve açtık
فِيهَا
orada
فِجَاجًا
geniş
سُبُلًا
yollar
لَّعَلَّهُمْ
umulur ki
يَهْتَدُونَ
yollarını bulurlar

vece`alnâ fi-l'arḍi ravâsiye en temîde bihim vece`alnâ fîhâ ficâcen sübülel le`allehüm yehtedûn.

Yeryüzüne, insanlar sarsılmasın diye sabit dağlar yerleştirdik; rahat gidebilsinler diye aralarında geniş yollar varettik.

Tefsir

وَجَعَلْنَا
ve yaptık
ٱلسَّمَآءَ
göğü
سَقْفًا
bir tavan
مَّحْفُوظًاۖ
korunmuş
وَهُمْ
onlar hala
عَنْ ءَايَٰتِهَا
ayetlerinden
مُعْرِضُونَ
yüz çevirmektedirler

vece`alne-ssemâe saḳfem maḥfûżâ. vehüm `an âyâtihâ mü`riḍûn.

Göğü karışıklıktan korunmuş bir tavan kıldık; oysa onlar bundaki delillerden yüz çeviriyorlar.

Tefsir

وَهُوَ
O'dur
ٱلَّذِى خَلَقَ
yaratan
ٱلَّيْلَ
geceyi
وَٱلنَّهَارَ
ve gündüzü
وَٱلشَّمْسَ
ve güneşi
وَٱلْقَمَرَۖ
ve ayı
كُلٌّ
her biri
فِى فَلَكٍ
bir yörüngede
يَسْبَحُونَ
yüzmektedir

vehüve-lleẕî ḫaleḳa-lleyle vennehâra veşşemse velḳamer. küllün fî felekiy yesbeḥûn.

Geceyi ve gündüzü, güneşi ve ayı yaratan O'dur. Her biri bir yörüngede yürür.

Tefsir

وَمَا
ve
جَعَلْنَا
vermedik
لِبَشَرٍ
hiçbir insana
مِّن قَبْلِكَ
senden önce
ٱلْخُلْدَۖ
ebedi yaşam
أَفَإِي۟ن
şimdi eğer
مِّتَّ
sen ölürsen
فَهُمُ
onlar
ٱلْخَٰلِدُونَ
ebedi (mi kalacaklar?)

vemâ ce`alnâ libeşerim min ḳablike-lḫuld. efeim mitte fehümü-lḫâlidûn.

Senden önce de hiçbir insanı ölümsüz kılmadık, sen ölürsün de onlar baki kalır mı?

Tefsir

كُلُّ
her
نَفْسٍ
nefis
ذَآئِقَةُ
tadacaktır
ٱلْمَوْتِۗ
ölümü
وَنَبْلُوكُم
ve sizi imtihan ederiz
بِٱلشَّرِّ
şer ile
وَٱلْخَيْرِ
ve hayır ile
فِتْنَةًۖ
sınamak için
وَإِلَيْنَا
ve (sonunda) bize
تُرْجَعُونَ
döndürüleceksiniz

küllü nefsin ẕâiḳatü-lmevt. veneblûküm bişşerri velḫayri fitneh. veileynâ türce`ûn.

Her can ölümü tadacaktır. Bir imtihan olarak size iyilik ve kötülük veririz. Sonunda Bize dönersiniz.

Tefsir

وَإِذَا
zaman
رَءَاكَ
seni gördükleri
ٱلَّذِينَ
kimseler
كَفَرُوٓا۟
inkar eden
إِن يَتَّخِذُونَكَ
seni edinmezler
إِلَّا
dışında
هُزُوًا
alay konusu etmek
أَهَٰذَا
bu mudur? (diye)
ٱلَّذِى
kişi
يَذْكُرُ
diline dolayan
ءَالِهَتَكُمْ
sizin tanrılarınızı
وَهُم
oysa kendileri
بِذِكْرِ
Zikri(uyarısı)nı
ٱلرَّحْمَٰنِ
Rahman'ın
هُمْ
onlar
كَٰفِرُونَ
inkar ediyorlar

veiẕâ raâke-lleẕîne keferû iy yetteḫiẕûneke illâ hüzüvâ. ehâẕe-lleẕî yeẕküru âliheteküm. vehüm biẕikri-rraḥmâni hüm kâfirûn.

İnkarcılar seni gördükleri zaman, şüphesiz, seni alaya almaktan başka bir şey yapmazlar. "Sizin tanrılarınızı diline dolayan bu mudur?" derler ve Rahman'ın Kitabını işte onlar inkar ederler.

Tefsir

خُلِقَ
yaratılmıştır
ٱلْإِنسَٰنُ
insan
مِنْ عَجَلٍۚ
aceleden
سَأُو۟رِيكُمْ
size göstereceğim
ءَايَٰتِى
ayetlerimi
فَلَا تَسْتَعْجِلُونِ
benden acele istemeyin

ḫuliḳa-l'insânü min `acel. seürîküm âyâtî felâ testa`cilûn.

İnsan aceleci olarak yaratılmıştır. Size ayetlerimi göstereceğim, bunu Benden acele istemeyin.

Tefsir

وَيَقُولُونَ
ve diyorlar
مَتَىٰ
ne zaman?
هَٰذَا
bu
ٱلْوَعْدُ
tehdid(ettiğiniz azab)
إِن
eğer
كُنتُمْ
iseniz
صَٰدِقِينَ
doğru söyleyenler

veyeḳûlûne metâ hâẕe-lva`dü in küntüm ṣâdiḳîn.

"Doğru sözlü iseniz bildirin bu tehdit ne zamandır?" derler.

Tefsir

لَوْ
eğer
يَعْلَمُ
bir bilselerdi
ٱلَّذِينَ
kimseler
كَفَرُوا۟
inkar eden(ler)
حِينَ
zamanı
لَا يَكُفُّونَ
savamayacakları
عَن وُجُوهِهِمُ
yüzlerinden
ٱلنَّارَ
ateşi
وَلَا
ne de
عَن ظُهُورِهِمْ
sırtlarından
وَلَا
ve
هُمْ
onlara
يُنصَرُونَ
yardım da olunmayacakları

lev ya`lemü-lleẕîne keferû ḥîne lâ yeküffûne `av vucûhihimü-nnâra velâ `an żuhûrihim velâ hüm yünṣarûn.

Bu kafirler, ateşi yüzlerinden ve sırtlarından menedemeyecekleri ve yardım da göremiyecekleri zamanı keşke bilseler.

Tefsir

بَلْ
doğrusu
تَأْتِيهِم
o onlara gelecek
بَغْتَةً
ansızın
فَتَبْهَتُهُمْ
onları şaşırtacak
فَلَا يَسْتَطِيعُونَ
güçleri yetmeyecek
رَدَّهَا
onu reddetmeye
وَلَا
ve ne de
هُمْ
kendilerine
يُنظَرُونَ
süre verilecek

bel te'tîhim bagteten fetebhetühüm felâ yesteṭî`ûne raddehâ velâ hüm yünżarûn.

Belki aniden gelecek de onları şaşırtacaktır. Artık onu geri çeviremezler; kendileri de ertelenmez.

Tefsir