innehû min `ibâdine-lmü'minîn.
Doğrusu o, bizim inanmış kullarımızdandı.
ŝümme agraḳne-l'âḫarîn.
Sonra, diğerlerini suda boğduk.
veinne min şî`atihî leibrâhîm.
İbrahim de şüphesiz O'nun yolunda olanlardandı.
iẕ câe rabbehû biḳalbin selîm.
Nitekim Rabbine temiz bir kalple geldi.
iẕ ḳâle liebîhi veḳavmihî mâẕâ ta`büdûn.
İbrahim babasına ve milletine şöyle demişti: "Nelere kulluk ediyorsunuz?"
eifken âliheten dûne-llâhi türîdûn.
"Allah'ı bırakıp uydurma tanrılar mı istiyorsunuz?"
femâ żannüküm birabbi-l`âlemîn.
"Alemlerin Rabbi hakkındaki sanınız nedir?"
feneżara nażraten fi-nnücûm.
İbrahim yıldızlara bir göz attı ve "Ben rahatsızım" dedi.
feḳâle innî seḳîm.
İbrahim yıldızlara bir göz attı ve "Ben rahatsızım" dedi.
fetevellev `anhü müdbirîn.
Onu bırakıp gittiler.