velâ tec`alû me`a-llâhi ilâhen âḫar. innî leküm minhü neẕîrum mübîn.
"Allah'ın yanında başkasını tanrı kılmayın; doğrusu ben sizi O'nun azabı ile açıkça uyaranım."
keẕâlike mâ ete-lleẕîne min ḳablihim mir rasûlin illâ ḳâlû sâḥirun ev mecnûn.
Onlardan öncekilere, herhangi bir peygamber gelince: "sihirbazdır" veya "Delidir" derlerdi.
etevâṣav bih. bel hüm ḳavmün ṭâgûn.
Öncekiler sonrakilere böyle mi vasiyet ettiler? Hayır; bunlar azgın bir millettir.
fetevelle `anhüm femâ ente bimelûm.
Onlardan yüz çevir; sen kınanacak değilsin.
veẕekkir feinne-ẕẕikrâ tenfe`u-lmü'minîn.
Öğüt ver; doğrusu öğüt inananlara fayda verir.
vemâ ḫalaḳtü-lcinne vel'inse illâ liya`büdûn.
Cinleri ve insanları ancak Bana kulluk etmeleri için yaratmışımdır.
mâ ürîdü minhüm mir rizḳiv vemâ ürîdü ey yuṭ`imûn.
Onlardan bir rızık istemem; Beni doyurmalarını da istemem.
inne-llâhe hüve-rrazzâḳu ẕü-lḳuvveti-lmetîn.
Şüphesiz rızıklandıran da, güç ve kuvvet sahibi olan da Allah'tır.
feinne lilleẕîne żalemû ẕenûbem miŝle ẕenûbi aṣḥâbihim felâ yesta`cilûn.
Zulmedenlerin, geçmiş arkadaşlarının suçlarına benzer suçları vardır; cezalarını Benden acele istemesinler.
feveylül lilleẕîne keferû miy yevmihimü-lleẕî yû`adûn.
Söz verilen günün azabından vay o inkar edenlere!