Skip to main content

مَّلْعُونِينَۖ
la'netlenirler
أَيْنَمَا
nerede
ثُقِفُوٓا۟
rastlansalar
أُخِذُوا۟
yakalanırlar
وَقُتِّلُوا۟
ve öldürülürler
تَقْتِيلًا
şiddetle

mel`ûnîn. eyne mâ ŝüḳifû üḫiẕû veḳuttilû taḳtîlâ.

Lanetlenmiş olarak, nerede bulunurlarsa yakalanır ve hem de öldürülürler.

Tefsir

سُنَّةَ
sünneti (yasası) budur
ٱللَّهِ
Allah'ın
فِى
arasındaki
ٱلَّذِينَ خَلَوْا۟
geçen(millet)ler
مِن قَبْلُۖ
önceden
وَلَن
ve
تَجِدَ
(imkan) bulamazsın
لِسُنَّةِ
sünnetini (yasasını)
ٱللَّهِ
Allah'ın
تَبْدِيلًا
değiştirmeğe

sünnete-llâhi fi-lleẕîne ḫalev min ḳabl. velen tecide lisünneti-llâhi tebdîlâ.

Allah'ın geçmişlere uyguladığı yasası budur ve Allah'ın yasasında bir değişme bulamazsın.

Tefsir

يَسْـَٔلُكَ
sana soruyorlar
ٱلنَّاسُ
insanlar
عَنِ ٱلسَّاعَةِۖ
sa'atten
قُلْ
de ki
إِنَّمَا
şüphesiz
عِلْمُهَا
onun bilgisi
عِندَ
yanındadır
ٱللَّهِۚ
Allah'ın
وَمَا
ve ne?
يُدْرِيكَ
bilirsin
لَعَلَّ
belki
ٱلسَّاعَةَ
sa'at
تَكُونُ
olur
قَرِيبًا
yakın

yes'elüke-nnâsü `ani-ssâ`ah. ḳul innemâ `ilmühâ `inde-llâh. vemâ yüdrîke le`alle-ssâ`ate tekûnü ḳarîbâ.

İnsanlar senden kıyametin zamanını soruyorlar; de ki: "Onun bilgisi ancak Allah katındadır; ne bilirsin, belki de zamanı yakındır."

Tefsir

إِنَّ
şüphesiz
ٱللَّهَ
Allah
لَعَنَ
la'net etmiştir
ٱلْكَٰفِرِينَ
kafirlere
وَأَعَدَّ
ve hazırlamıştır
لَهُمْ
onlar için
سَعِيرًا
çılgın bir ateş

inne-llâhe le`ane-lkâfirîne vee`adde lehüm se`îrâ.

Allah şüphesiz, inkarcılara lanet etmiş ve onlara içinde sonsuz olarak temelli kalacakları çılgın alevli cehennemi hazırlamıştır. Onlar bir dost ve yardımcı bulamazlar.

Tefsir

خَٰلِدِينَ
kalacaklardır
فِيهَآ
orada
أَبَدًاۖ
ebediyyen
لَّا يَجِدُونَ
bulamayacaklardır
وَلِيًّا
bir dost
وَلَا
ve ne de
نَصِيرًا
yardımcı

ḫâlidîne fîhâ ebedâ. lâ yecidûne veliyyev velâ neṣîrâ.

Allah şüphesiz, inkarcılara lanet etmiş ve onlara içinde sonsuz olarak temelli kalacakları çılgın alevli cehennemi hazırlamıştır. Onlar bir dost ve yardımcı bulamazlar.

Tefsir

يَوْمَ
gün
تُقَلَّبُ
çevrildiği
وُجُوهُهُمْ
yüzleri
فِى
içinde
ٱلنَّارِ
ateşin
يَقُولُونَ
derler ki
يَٰلَيْتَنَآ
ey(vah) keşke biz
أَطَعْنَا
ita'at etseydik
ٱللَّهَ
Allah'a
وَأَطَعْنَا
ve ita'at etseydik
ٱلرَّسُولَا۠
elçiye

yevme tüḳallebü vucûhühüm fi-nnâri yeḳûlûne yâ leytenâ eṭa`ne-llâhe veeṭa`ne-rrasûl.

Yüzleri ateşte çevrildiği gün: "Keşke Allah'a itaat etseydik, keşke Peygamber'e itaat etseydik!" derler.

Tefsir

وَقَالُوا۟
ve dediler ki
رَبَّنَآ
rabbimiz
إِنَّآ
şüphesiz biz
أَطَعْنَا
uyduk
سَادَتَنَا
beylerimize
وَكُبَرَآءَنَا
ve büyüklerimize
فَأَضَلُّونَا
bizi saptırdılar
ٱلسَّبِيلَا۠
yoldan

veḳâlû rabbenâ innâ eṭa`nâ sâdetenâ veküberâenâ feeḍallûne-ssebîl.

"Rabbimiz! Biz yöneticilerimize ve büyüklerimize itaat etmiştik, fakat onlar bizi yoldan saptırdılar.", "Rabbimiz! Onlara iki kat azap ver, onları büyük bir lanete uğrat" derler.

Tefsir

رَبَّنَآ
rabbimiz
ءَاتِهِمْ
onlara ver
ضِعْفَيْنِ
iki kat
مِنَ ٱلْعَذَابِ
azabdan
وَٱلْعَنْهُمْ
ve onlara la'net eyle
لَعْنًا
bir la'netle
كَبِيرًا
büyük

rabbenâ âtihim ḍi`feyni mine-l`aẕâbi vel`anhüm la`nen kebîrâ.

"Rabbimiz! Biz yöneticilerimize ve büyüklerimize itaat etmiştik, fakat onlar bizi yoldan saptırdılar.", "Rabbimiz! Onlara iki kat azap ver, onları büyük bir lanete uğrat" derler.

Tefsir

يَٰٓأَيُّهَا
ey
ٱلَّذِينَ
kimseler
ءَامَنُوا۟
inanan(lar)
لَا تَكُونُوا۟
olmayın
كَٱلَّذِينَ
kimseler gibi
ءَاذَوْا۟
eziyet eden
مُوسَىٰ
Musa'ya
فَبَرَّأَهُ
onu beraat ettirdi
ٱللَّهُ
Allah
مِمَّا قَالُوا۟ۚ
onların dediklerinden
وَكَانَ
ve idi
عِندَ
yanında
ٱللَّهِ
Allah
وَجِيهًا
itibarlı

yâ eyyühe-lleẕîne âmenû lâ tekûnû kelleẕîne âẕev mûsâ feberra'ehü-llâhü mimmâ ḳâlû. vekâne `inde-llâhi vecîhâ.

Ey inananlar! Musa'yı incitenler gibi olmayın. Nitekim Allah onu, söylediklerinden beri tutmuştu. O, Allah'ın katında değerli bir kişiydi.

Tefsir

يَٰٓأَيُّهَا
ey
ٱلَّذِينَ
kimseler
ءَامَنُوا۟
inanan(lar)
ٱتَّقُوا۟
korkun
ٱللَّهَ
Allah'tan
وَقُولُوا۟
ve söyleyin
قَوْلًا
söz
سَدِيدًا
doğru

yâ eyyühe-lleẕîne âmenü-tteḳu-llâhe veḳûlû ḳavlen sedîdâ.

Ey inananlar! Allah'tan sakının, dürüst söz söyleyin de Allah işlerinizi kendinize yararlı kılsın ve günahlarınızı size bağışlasın. Kim Allah'a ve Peygamber'ine itaat ederse, şüphesiz büyük bir kurtuluşa ermiş olur.

Tefsir