Skip to main content

إِنَّا
şüphesiz biz
نَطْمَعُ
umarız
أَن يَغْفِرَ
bağışlayacağını
لَنَا
bizi
رَبُّنَا
Rabbimizin
خَطَٰيَٰنَآ
hatalarımızı
أَن
için
كُنَّآ
olduğumuz
أَوَّلَ
ilk
ٱلْمُؤْمِنِينَ
inananlar

innâ naṭme`u ey yagfira lenâ rabbünâ ḫaṭâyânâ en künnâ evvele-lmü'minîn.

İman eden sihirbazlar: "Zararı yok, biz şüphesiz Rabbimize doneceğiz; inananların ilki olmamızdan ötürü, Rabbimizin kusurlarımızı bize bağışlayacağını umarız" dediler.

Tefsir

وَأَوْحَيْنَآ
ve vahyettik
إِلَىٰ مُوسَىٰٓ
Musa'ya
أَنْ
diye
أَسْرِ
geceleyin yürüt
بِعِبَادِىٓ
kullarımı
إِنَّكُم
siz mutlaka
مُّتَّبَعُونَ
takibedileceksiniz

veevḥaynâ ilâ mûsâ en esri bi`ibâdî inneküm müttebe`ûn.

Biz Musa'ya: "Kullarımı geceleyin yola çıkar; şüphesiz takip edileceksiniz" diye vahyettik.

Tefsir

فَأَرْسَلَ
sonra gönderdi
فِرْعَوْنُ
Fir'avn
فِى ٱلْمَدَآئِنِ
kentlere
حَٰشِرِينَ
(asker) toplayıcılar

feersele fir`avnü fi-lmedâini ḥâşirîn.

Bu arada Firavun şehirlere, "Doğrusu bunlar bizi öfkelendiren döküntü azınlıklardır; hepimiz tedbirli olmalıyız" diyen münadiler gönderdi.

Tefsir

إِنَّ
şüphesiz
هَٰٓؤُلَآءِ
şunlar
لَشِرْذِمَةٌ
topluluktur
قَلِيلُونَ
az bir

inne hâülâi leşirẕimetün ḳalîlûn.

Bu arada Firavun şehirlere, "Doğrusu bunlar bizi öfkelendiren döküntü azınlıklardır; hepimiz tedbirli olmalıyız" diyen münadiler gönderdi.

Tefsir

وَإِنَّهُمْ
ve elbette onlar
لَنَا
bizi
لَغَآئِظُونَ
kızdırmaktadırlar

veinnehüm lenâ legâiżûn.

Bu arada Firavun şehirlere, "Doğrusu bunlar bizi öfkelendiren döküntü azınlıklardır; hepimiz tedbirli olmalıyız" diyen münadiler gönderdi.

Tefsir

وَإِنَّا
ve mutlaka biz;
لَجَمِيعٌ
bir cemaatiz
حَٰذِرُونَ
ihtiyatlı

veinnâ lecemî`un ḥâẕirûn.

Bu arada Firavun şehirlere, "Doğrusu bunlar bizi öfkelendiren döküntü azınlıklardır; hepimiz tedbirli olmalıyız" diyen münadiler gönderdi.

Tefsir

فَأَخْرَجْنَٰهُم
böylece biz onları çıkardık
مِّن جَنَّٰتٍ
bahçeler(in)den
وَعُيُونٍ
ve çeşmeler(inden)

feaḫracnâhüm min cennâtiv ve`uyûn.

Ama biz Firavun ve adamlarını bahçelerden, pınar başlarından, hazinelerden ve şerefli makamlardan çıkardık. Böylece oralara İsrailoğullarını mirasçı kıldık.

Tefsir

وَكُنُوزٍ
ve hazineler(inden)
وَمَقَامٍ
ve yer(lerinden)
كَرِيمٍ
o güzel

vekünûziv vemeḳâmin kerîm.

Ama biz Firavun ve adamlarını bahçelerden, pınar başlarından, hazinelerden ve şerefli makamlardan çıkardık. Böylece oralara İsrailoğullarını mirasçı kıldık.

Tefsir

كَذَٰلِكَ
böylece
وَأَوْرَثْنَٰهَا
bunları miras yaptık
بَنِىٓ
oğullarına
إِسْرَٰٓءِيلَ
İsrail

keẕâlik. veevraŝnâhâ benî isrâîl.

Ama biz Firavun ve adamlarını bahçelerden, pınar başlarından, hazinelerden ve şerefli makamlardan çıkardık. Böylece oralara İsrailoğullarını mirasçı kıldık.

Tefsir

فَأَتْبَعُوهُم
onların ardına düştüler
مُّشْرِقِينَ
güneş doğarken

feetbe`ûhüm müşriḳîn.

Firavun ve adamları güneş üzerlerine doğarken onların ardına düştüler.

Tefsir