Skip to main content

قَالَ
(Fir'avn) dedi
فَأْتِ
getir
بِهِۦٓ
onu
إِن
eğer
كُنتَ
isen
مِنَ ٱلصَّٰدِقِينَ
doğrulardan

ḳâle fe'ti bihî in künte mine-ṣṣâdiḳîn.

Firavun: "Doğru sözlülerden isen haydi getir" dedi.

Tefsir

فَأَلْقَىٰ
sonra attı
عَصَاهُ
asasını
فَإِذَا
bir de (baktılar ki)
هِىَ
o
ثُعْبَانٌ
bir ejderha
مُّبِينٌ
apaçık

feelḳâ `aṣâhü feiẕâ hiye ŝü`bânüm mübîn.

Bunun üzerine Musa değneğini attı, besbelli bir yılan oluverdi.

Tefsir

وَنَزَعَ
ve çıkardı
يَدَهُۥ
elini
فَإِذَا
işte
هِىَ
o (da)
بَيْضَآءُ
parıl parıl parlıyor(du)
لِلنَّٰظِرِينَ
bakanlara

veneza`a yedehû feiẕâ hiye beyḍâü linnâżirîn.

Elini çıkardı, bakanlara bembeyaz göründü.

Tefsir

قَالَ
(Fir'avn) dedi
لِلْمَلَإِ
ileri gelenlere
حَوْلَهُۥٓ
çevresindeki
إِنَّ
şüphesiz
هَٰذَا
bu
لَسَٰحِرٌ
bir büyücüdür
عَلِيمٌ
bilen

ḳâle lilmelei ḥavlehû inne hâẕâ lesâḥirun `alîm.

Firavun çevresinde bulunan ileri gelenlere: "Doğrusu bu bilgin bir sihirbaz; sizi sihirle yurdunuzdan çıkarmak istiyor; ne buyurursunuz?" dedi.

Tefsir

يُرِيدُ
istiyor
أَن يُخْرِجَكُم
sizi çıkarmak
مِّنْ أَرْضِكُم
toprağınızdan
بِسِحْرِهِۦ
büyüsüyle
فَمَاذَا
o halde ne?
تَأْمُرُونَ
buyurursunuz

yürîdü ey yuḫriceküm min arḍiküm bisiḥrih. femâẕâ te'mürûn.

Firavun çevresinde bulunan ileri gelenlere: "Doğrusu bu bilgin bir sihirbaz; sizi sihirle yurdunuzdan çıkarmak istiyor; ne buyurursunuz?" dedi.

Tefsir

قَالُوٓا۟
dediler ki
أَرْجِهْ
onu beklet
وَأَخَاهُ
ve kardeşini
وَٱبْعَثْ
ve gönder
فِى ٱلْمَدَآئِنِ
kentlere
حَٰشِرِينَ
toplayıcılar

ḳâlû ercih veeḫâhü veb`aŝ fi-lmedâini ḥâşirîn.

"Onu ve kardeşini alıkoy, şehirlere, sana bütün bilgin sihirbazları getirecek toplayıcılar gönder" dediler.

Tefsir

يَأْتُوكَ
sana getirsinler
بِكُلِّ
bütün
سَحَّارٍ
büyücüleri
عَلِيمٍ
bilgin

ye'tûke bikülli seḥḥârin `alîm.

"Onu ve kardeşini alıkoy, şehirlere, sana bütün bilgin sihirbazları getirecek toplayıcılar gönder" dediler.

Tefsir

فَجُمِعَ
ve bir araya getirildi
ٱلسَّحَرَةُ
büyücüler
لِمِيقَٰتِ
belirlenen vaktinde
يَوْمٍ
bir günün
مَّعْلُومٍ
belli

fecümi`a-sseḥaratü limîḳâti yevmim ma`lûm.

Sihirbazlar, belirli bir günün bildirilen vaktinde toplandılar.

Tefsir

وَقِيلَ
ve denildi
لِلنَّاسِ
halka da
هَلْ
musunuz?
أَنتُم
siz de
مُّجْتَمِعُونَ
toplanıyor

veḳîle linnâsi hel entüm müctemi`ûn.

İnsanlara: "Siz de toplanır mısınız?" denildi.

Tefsir

لَعَلَّنَا
umarız ki
نَتَّبِعُ
onlara uyarız
ٱلسَّحَرَةَ
büyücülere
إِن
eğer
كَانُوا۟
ise
هُمُ
onlar
ٱلْغَٰلِبِينَ
üstün gelirler

le`allenâ nettebi`u-sseḥarate in kânû hümü-lgâlibîn.

"Sihirbazlar üstün gelirlerse biz de onlara uyarız" dediler.

Tefsir