Skip to main content

هَٰذَا
bu
يَوْمُ
günüdür
ٱلْفَصْلِ
hüküm
ٱلَّذِى كُنتُم
olduğunuz
بِهِۦ
onu
تُكَذِّبُونَ
yalanlıyor

hâẕâ yevmü-lfaṣli-lleẕî küntüm bihî tükeẕẕibûn.

Onlara: "İşte bu, yalanladığınız hüküm günüdür" denir.

Tefsir

ٱحْشُرُوا۟
toplayın
ٱلَّذِينَ
kimseleri
ظَلَمُوا۟
(o) zalim(leri)
وَأَزْوَٰجَهُمْ
ve onların eşlerini
وَمَا
ve
كَانُوا۟
olduklarını
يَعْبُدُونَ
tapıyor(lar)

uḥşürü-lleẕîne żalemû veezvâcehüm vemâ kânû ya`büdûn.

İlgililere şöyle emredilir: "Zulmedenleri, onlarla işbirliği edenleri ve Allah'ı bırakıp da taptıklarını derleyin. Onları cehennem yoluna koyun."

Tefsir

مِن دُونِ
başka
ٱللَّهِ
Allah'tan
فَٱهْدُوهُمْ
onları götürün
إِلَىٰ صِرَٰطِ
yoluna
ٱلْجَحِيمِ
cehennemin

min dûni-llâhi fehdûhüm ilâ ṣirâṭi-lceḥîm.

İlgililere şöyle emredilir: "Zulmedenleri, onlarla işbirliği edenleri ve Allah'ı bırakıp da taptıklarını derleyin. Onları cehennem yoluna koyun."

Tefsir

وَقِفُوهُمْۖ
ve durdurun onları
إِنَّهُم
çünkü onlar
مَّسْـُٔولُونَ
sorguya çekileceklerdir

veḳifûhüm innehüm mes'ûlûn.

"Onları durdurun; çünkü kendilerinden daha da sorulacaktır."

Tefsir

مَا لَكُمْ
size ne oldu ki?
لَا تَنَاصَرُونَ
birbirinize yardım etmiyorsunuz

mâ leküm lâ tenâṣarûn.

Şöyle sorulur: "Size ne oldu ki birbirinizle yardımlaşmıyorsunuz?"

Tefsir

بَلْ
hayır
هُمُ
onlar
ٱلْيَوْمَ
o gün
مُسْتَسْلِمُونَ
teslim olmuşlardır

bel hümü-lyevme müsteslimûn.

Hayır; bugün onların hepsi teslim olmuşlardır.

Tefsir

وَأَقْبَلَ
ve döner
بَعْضُهُمْ
bir kısmı
عَلَىٰ بَعْضٍ
diğerine
يَتَسَآءَلُونَ
sorar

veaḳbele ba`ḍuhüm `alâ ba`ḍiy yetesâelûn.

Birbirlerine dönüp soruşurlar.

Tefsir

قَالُوٓا۟
dediler ki
إِنَّكُمْ
şüphesiz siz
كُنتُمْ تَأْتُونَنَا
bize gelirdiniz
عَنِ ٱلْيَمِينِ
sağdan

ḳâlû inneküm küntüm te'tûnenâ `ani-lyemîn.

İleri gelenlerine: "Doğrusu siz bize sureti hakdan görünürdünüz" derler.

Tefsir

قَالُوا۟
dediler
بَل
hayır
لَّمْ تَكُونُوا۟
zaten siz değildiniz
مُؤْمِنِينَ
inanan insanlar

ḳâlû bel lem tekûnû mü'minîn.

Onlar da şöyle derler: "Hayır; siz inanmış kimseler değildiniz."

Tefsir

وَمَا كَانَ
ve yoktu
لَنَا
bizim
عَلَيْكُم
sizi zorlayacak
مِّن
hiçbir
سُلْطَٰنٍۭۖ
gücümüz
بَلْ
bilakis
كُنتُمْ
siz idiniz
قَوْمًا
bir toplum
طَٰغِينَ
azgın

vemâ kâne lenâ `aleyküm min sülṭân. bel küntüm ḳavmen ṭâgîn.

"Bizim sizin üstünüzde bir nüfuzumuz yoktu. Bilakis, azmış bir millettiniz."

Tefsir