ḳâle fe'ti bihî in künte mine-ṣṣâdiḳîn.
Firavun: "Doğru sözlülerden isen haydi getir" dedi.
feelḳâ `aṣâhü feiẕâ hiye ŝü`bânüm mübîn.
Bunun üzerine Musa değneğini attı, besbelli bir yılan oluverdi.
veneza`a yedehû feiẕâ hiye beyḍâü linnâżirîn.
Elini çıkardı, bakanlara bembeyaz göründü.
ḳâle lilmelei ḥavlehû inne hâẕâ lesâḥirun `alîm.
Firavun çevresinde bulunan ileri gelenlere: "Doğrusu bu bilgin bir sihirbaz; sizi sihirle yurdunuzdan çıkarmak istiyor; ne buyurursunuz?" dedi.
yürîdü ey yuḫriceküm min arḍiküm bisiḥrih. femâẕâ te'mürûn.
Firavun çevresinde bulunan ileri gelenlere: "Doğrusu bu bilgin bir sihirbaz; sizi sihirle yurdunuzdan çıkarmak istiyor; ne buyurursunuz?" dedi.
ḳâlû ercih veeḫâhü veb`aŝ fi-lmedâini ḥâşirîn.
"Onu ve kardeşini alıkoy, şehirlere, sana bütün bilgin sihirbazları getirecek toplayıcılar gönder" dediler.
ye'tûke bikülli seḥḥârin `alîm.
"Onu ve kardeşini alıkoy, şehirlere, sana bütün bilgin sihirbazları getirecek toplayıcılar gönder" dediler.
fecümi`a-sseḥaratü limîḳâti yevmim ma`lûm.
Sihirbazlar, belirli bir günün bildirilen vaktinde toplandılar.
veḳîle linnâsi hel entüm müctemi`ûn.
İnsanlara: "Siz de toplanır mısınız?" denildi.
le`allenâ nettebi`u-sseḥarate in kânû hümü-lgâlibîn.
"Sihirbazlar üstün gelirlerse biz de onlara uyarız" dediler.