Skip to main content

قُلْ
de ki
تَرَبَّصُوا۟
gözetleyin
فَإِنِّى
elbette ben de
مَعَكُم
sizinle beraber
مِّنَ ٱلْمُتَرَبِّصِينَ
gözetleyenlerdenim

ḳul terabbeṣû feinnî me`aküm mine-lmüterabbiṣîn.

De ki: "Gözleyin, doğrusu ben de sizinle beraber gözlemekteyim."

Tefsir

أَمْ
yoksa
تَأْمُرُهُمْ
emrediyor
أَحْلَٰمُهُم
akılları (mı?)
بِهَٰذَآۚ
bunu
أَمْ
yoksa
هُمْ
onlar
قَوْمٌ
bir topluluk (mudur?)
طَاغُونَ
azgın

em te'müruhüm aḥlâmühüm bihâẕâ em hüm ḳavmün ṭâgûn.

Bunu onlara akılları mı buyuruyor? Yoksa onlar azgın bir millet midirler?

Tefsir

أَمْ
yoksa
يَقُولُونَ
diyorlar
تَقَوَّلَهُۥۚ
onu uydurdu (mu?)
بَل
hayır
لَّا يُؤْمِنُونَ
onlar inanmıyorlar

em yeḳûlûne teḳavveleh. bel lâ yü'minûn.

Yahut: "Onu kendi uydurdu" diyorlar öyle mi? Hayır, inanmıyorlar.

Tefsir

فَلْيَأْتُوا۟
haydi getirsinler
بِحَدِيثٍ
bir söz
مِّثْلِهِۦٓ
onun gibi
إِن
eğer
كَانُوا۟
iseler
صَٰدِقِينَ
doğru(lardan)

felye'tû biḥadîŝim miŝlihî in kânû ṣâdiḳîn.

Eğer iddialarında samimi iseler Kuran'ın benzeri bir söz meydana getirsinler.

Tefsir

أَمْ
yoksa
خُلِقُوا۟
yaratıldılar
مِنْ
hiçbir
غَيْرِ
olmadan (mı?)
شَىْءٍ
şey
أَمْ
yoksa
هُمُ
kendileri (midir?)
ٱلْخَٰلِقُونَ
yaratanlar

em ḫuliḳû min gayri şey'in em hümü-lḫâliḳûn.

Onlar, yaratan olmaksızın mı yaratıldılar yoksa yaratanlar kendileri midir?

Tefsir

أَمْ
yoksa
خَلَقُوا۟
yarattılar
ٱلسَّمَٰوَٰتِ
gökleri (mi?)
وَٱلْأَرْضَۚ
ve yeri
بَل
hayır
لَّا يُوقِنُونَ
onlar düşünüp inanmazlar

em ḫaleḳu-ssemâvâti vel'arḍ. bel lâ yûḳinûn.

Yoksa gökleri ve yeri kendileri mi yarattılar? Hayır, Allah'a kesin olarak inanmıyorlar.

Tefsir

أَمْ
yoksa
عِندَهُمْ
onların yanında (mıdır?)
خَزَآئِنُ
hazineleri
رَبِّكَ
Rabbinin
أَمْ
yahut
هُمُ
kendileri (midir?)
ٱلْمُصَۣيْطِرُونَ
hakim olan

em `indehüm ḫazâinü rabbike em hümü-lmüṣayṭirûn.

Yoksa Rabbinin hazineleri onların yanında mıdır? Yoksa onlar mı işe hakimdirler?

Tefsir

أَمْ
yoksa
لَهُمْ
onların (var mıdır?)
سُلَّمٌ
bir merdivenleri
يَسْتَمِعُونَ
dinleyecekleri
فِيهِۖ
orada
فَلْيَأْتِ
öyleyse getirsin
مُسْتَمِعُهُم
dinleyenleri
بِسُلْطَٰنٍ
bir delil
مُّبِينٍ
açık

em lehüm süllemüy yestemi`ûne fîh. felye'ti müstemi`uhüm bisülṭânim mübîn.

Yoksa, üzerine çıkıp vahiy dinledikleri bir merdivenleri mi var? Öyleyse, dinleyenleri açık bir delil getirsin.

Tefsir

أَمْ
yoksa
لَهُ
O'nun (mudur?)
ٱلْبَنَٰتُ
kızlar
وَلَكُمُ
ve sizin (midir?)
ٱلْبَنُونَ
oğullar

em lehü-lbenâtü velekümü-lbenûn.

Demek kızlar Allah'ın, oğullar sizin öyle mi?

Tefsir

أَمْ
yoksa
تَسْـَٔلُهُمْ
onlardan istiyorsun (da)
أَجْرًا
bir ücret
فَهُم
ve onlar
مِّن مَّغْرَمٍ
bir borç
مُّثْقَلُونَ
yükü altında (mıdır?)

em tes'elühüm ecran fehüm mim magramim müŝḳalûn.

Yahut sen onlardan bir ücret istiyorsun da onlar ağır bir borç altında mı kalıyorlar?

Tefsir