veiẕâ ḳîle lehüm âminû bimâ enzele-llâhü ḳâlû nü'minü bimâ ünzile `aleynâ veyekfürûne bimâ verâehû vehüve-lḥaḳḳu müṣaddiḳal limâ me`ahüm. ḳul felime taḳtülûne embiyâe-llâhi min ḳablü in küntüm mü'minîn.
Onlara, "Allah'ın indirdiğine inanın" denildiğinde "Bize indirilene inanırız" deyip ondan sonra gelen Kuran'ı inkar ederler; halbuki o, ellerinde bulunan Tevrat'ı tasdik eden hak bir Kitap'dır. Onlara "Eğer inanıyor idiyseniz niçin daha önce Allah'ın peygamberlerini öldürüyordunuz?" diye sor.
veleḳad câeküm mûsâ bilbeyyinâti ŝümme-tteḫaẕtümü-l`icle mim ba`dihî veentüm żâlimûn.
And olsun ki, Musa size mucizeler getirdi, sonra ardından kendinize yazık ederek buzağıyı tanrı olarak benimsediniz.
veiẕ eḫaẕnâ mîŝâḳaküm verafa`nâ fevḳakümu-ṭṭûr. ḫuẕû mâ âteynâküm biḳuvvetiv vesme`û. ḳâlû semi`nâ ve`aṣaynâ veüşribû fî ḳulûbihimü-l`icle biküfrihim. ḳul bi'semâ ye'müruküm bihî îmânüküm in küntüm mü'minîn.
Sizden kesin söz almış ve Tur'u tepenize dikmiştik, "Size verdiğimize kuvvetle sarılın ve dinleyin" demiştik "İşittik ve karşı geldik" dediler de inkarları yüzünden buzağı sevgisi kalblerine sindirildi. De ki, "Eğer inanmışsanız, imanınız size ne kötü şey emrediyor?"
ḳul in kânet lekümü-ddâru-l'âḫiratü `inde-llâhi ḫâliṣatem min dûni-nnâsi fetemennevu-lmevte in küntüm ṣâdiḳîn.
De ki, "Eğer ahiret yurdu Allah katında başkalarına değil de yalnız size mahsus ise ve eğer doğru sözlü iseniz, ölümü dilesenize!"
veley yetemennevhü ebedem bimâ ḳaddemet eydîhim. vellâhü `alîmüm biżżâlimîn.
Bunu, önceden işlediklerinden ötürü, asla dilemeyeceklerdir. Allah zalimleri bilir.
veletecidennehüm aḥraṣa-nnâsi `alâ ḥayâh. vemine-lleẕîne eşrakû yeveddü eḥadühüm lev yü`ammeru elfe seneh. vemâ hüve bimüzaḥziḥihî mine-l`aẕâbi ey yü`ammer. vellâhü beṣîrum bimâ ya`melûn.
And olsun ki, onların hayata diğer insanlardan ve hatta Allah'a eş koşanlardan da daha düşkün olduklarını görürsün. Her biri ömrünün bin yıl olmasını ister. Oysa uzun ömürlü olması onu azabdan uzaklaştırmaz. Allah onların yaptıklarını görür.
ḳul men kâne `adüvvel licibrîle feinnehû nezzelehû `alâ ḳalbike biiẕni-llâhi müṣaddiḳal limâ beyne yedeyhi vehüdev vebüşrâ lilmü'minîn.
De ki, "Cebrail'e düşman olan kimse Allah'a düşmandır", çünkü O, Kuran'ı Allah'ın izniyle kendinden öncekini tasdik ederek, yol gösterici ve inananlara müjdeci olarak senin kalbine indirmiştir.
men kâne `adüvvel lillâhi vemelâiketihî verusülihî vecibrîle vemîkâle feinne-llâhe `adüvvül lilkâfirîn.
Allah'a, meleklerine, peygamberlerine, Cebrail'e ve Mikail'e düşman olan kimse inkar etmiş olur. Allah şüphesiz, inkar edenlerin düşmanıdır.
veleḳad enzelnâ ileyke âyâtim beyyinât. vemâ yekfüru bihâ ille-lfâsiḳûn.
And olsun ki, sana apaçık ayetler indirdik. Onları sadece yoldan çıkmışlar inkar eder.
eveküllemâ `âhedû `ahden nebeẕehû ferîḳum minhüm. bel ekŝeruhüm lâ yü'minûn.
Onlar, her ne zaman bir ahidde bulunmuşlarsa içlerinden bir takımı onu bozmamış mıdır? Zaten onların çoğu inanmazlar.