Skip to main content

لَا يُؤْمِنُونَ
inanmazlar
بِهِۦ
ona
حَتَّىٰ
kadar
يَرَوُا۟
görünceye
ٱلْعَذَابَ
azabı
ٱلْأَلِيمَ
acıklı

lâ yü'minûne bihî ḥattâ yeravu-l`aẕâbe-l'elîm.

Suçluların kalblerine Kuran'ı böylece sokarız da, can yakıcı azabı görmedikçe ona inanmazlar. Bu azap onlara haberleri olmadan geliverecektir.

Tefsir

فَيَأْتِيَهُم
(azab) onlara gelir de
بَغْتَةً
ansızın
وَهُمْ
onlar
لَا
hiç
يَشْعُرُونَ
farkında olmazlar

feye'tiyehüm bagtetev vehüm lâ yeş`urûn.

Suçluların kalblerine Kuran'ı böylece sokarız da, can yakıcı azabı görmedikçe ona inanmazlar. Bu azap onlara haberleri olmadan geliverecektir.

Tefsir

فَيَقُولُوا۟
derler
هَلْ
biz-miyiz?
نَحْنُ
biz
مُنظَرُونَ
süre verilerlerden

feyeḳûlû hel naḥnü münżarûn.

O zaman "Erteye bırakılmaz mıyız?" derler.

Tefsir

أَفَبِعَذَابِنَا
bizim azabımızı mı?
يَسْتَعْجِلُونَ
acele istiyorlar

efebi`aẕâbinâ yesta`cilûn.

Bizim azabımızı mı acele istiyorlardı?

Tefsir

أَفَرَءَيْتَ
gödün mü?
إِن
eğer
مَّتَّعْنَٰهُمْ
biz onları yaşatsak
سِنِينَ
yıllarca

eferaeyte im metta`nâhüm sinîn.

Söylesene, Biz onlara yıllar yılı nimetler vermiş olsak, sonra da tehdit edildikleri şey başlarına gelse, kendilerine verilmiş olan nimetler onlara bir fayda sağlar mı?

Tefsir

ثُمَّ
sonra
جَآءَهُم
kendilerine gelse
مَّا
şey
كَانُوا۟
oldukları
يُوعَدُونَ
tehdid ediliyor

ŝümme câehüm mâ kânû yû`adûn.

Söylesene, Biz onlara yıllar yılı nimetler vermiş olsak, sonra da tehdit edildikleri şey başlarına gelse, kendilerine verilmiş olan nimetler onlara bir fayda sağlar mı?

Tefsir

مَآ
yoktur
أَغْنَىٰ
(hiç) yararı
عَنْهُم
kendilerine
مَّا
şeylerin
كَانُوا۟
oldukları
يُمَتَّعُونَ
yaşatılıyor

mâ agnâ `anhüm mâ kânû yümette`ûn.

Söylesene, Biz onlara yıllar yılı nimetler vermiş olsak, sonra da tehdit edildikleri şey başlarına gelse, kendilerine verilmiş olan nimetler onlara bir fayda sağlar mı?

Tefsir

وَمَآ
ve
أَهْلَكْنَا
biz helak etmedik
مِن
hiçbir
قَرْيَةٍ
kenti
إِلَّا
olmayan
لَهَا
onun
مُنذِرُونَ
uyarıcıları

vemâ ehleknâ min ḳaryetin illâ lehâ münẕirûn.

Hiçbir kent halkını kendilerine öğüt veren uyarıcılar gelmeden yok etmedik. Biz zalim değiliz.

Tefsir

ذِكْرَىٰ
uyarırlardı
وَمَا
ve
كُنَّا
biz değildik
ظَٰلِمِينَ
zulmediciler

ẕikrâ. vemâ künnâ żâlimîn.

Hiçbir kent halkını kendilerine öğüt veren uyarıcılar gelmeden yok etmedik. Biz zalim değiliz.

Tefsir

وَمَا
ve
تَنَزَّلَتْ
indirmedi
بِهِ
O'nu (Kur'an'ı)
ٱلشَّيَٰطِينُ
şeytanlar

vemâ tenezzelet bihi-şşeyâṭîn.

Kuran'ı şeytanlar indirmemiştir.

Tefsir